2014 Mahalli İdareler ve Belediye Başkanlığı Seçimlerine sayılı günler kaldı. Gerek siyasi parti genel merkezlerinde gerekse Türkiye genelinde aday adaylığı müracaatlarında ve aday belirleme sürecinde hareketlilik yaşandı. Artık hemen hemen adaylar belirlendi, adayların ve meclis üyelerinin seçimlere adapte olup parti teşkilatları ile organize hale gelmesi için ısınma turları yapılıyor, eksikler gözden geçiriliyor.
Van’da da adayların belirlenmesinin hemen ardından bir yandan sahada seçim çalışmaları yürütülürken, diğer yandan da meclis üyesi adaylarının belirlenmesi ve sıralanması için yoğun bir çalışma sürdürülüyor.
Adayların seçimi kazanmaları halinde kentte yapacakları çalışmalar ve hayata geçirecekleri projeler uzman ekipler tarafından bitirilme aşamasında. Bu çalışmaların seçim bildirgeleri halinde seçmenle buluşmasına ramak kaldı. Ancak kentin ve halkın kazanması ,uzman ekiplerin hazırladığı projelerin mantıksal çerçevesi ile adayların vizyonlarının buluşmasına bağlı.
Üstten bakıldığında toplumda seçim havası ve heyecanı yok algısı uyandıran sakinlik sakın yanıltmasın. Artık gürültülü siyaseti sevmeyen toplum, siyasi dehlizlerin derinliğinde cirit atıyor. Siyasi partilere adaylık müracaatı yapanların çok çeşitli hesapları olduğu, adaylık müracaatı yapılan yerde aday olamayacağını bile bile müracaat edenlerin, partisinin seçimleri kazanması halinde makam mevki ve rant hesapları yaptığı halk arasında konuşuluyor.
Seçmen artık eskisi gibi vur de vuralım öl de ölelim şeklinde sürü mantığı ile hareket etmiyor. Hele hele ideolojik davranmak hiç istemiyor. Partilerin politikalarını, liderlerini, adaylarını iyi takip ve analiz ediyor. Adayın partisinin politikalarına ve liderinin vizyonuna göre tutarlı olup olmadığını irdeliyor.
Seçmen il ve ilçelerin belediye başkan adaylarının, avami tabir ile parti ağalarının siyasi gelecek hesapları ile kimi daha çok kullanabileceğine göre mi, adayın gücü ve dayatması ile mi, yoksa niteliğine göre kente ve halka hizmet için mi belirlendiğini çok iyi biliyor. Saygısından etkili ve yetkili kişilere söylemese de kendi arasında her an konuşuyor.
Artık karda yürü izini belli etme dönemi çoktan geride kaldı. Seçmen atılan adımdan hangi oyun havasının çalacağını, lambada dansı mı yapılacak, tiwis havası mı oynanacak, yoksa halay mı çekilecek, şıp diye anlıyor. Milleti uyuttuğunu zannedenler çok büyük yanılgı içerisinde. Asıl millet sizi uyutuyor. En büyük zaaf idare ettiğini zannettikleri tarafından idare edilmektir. Uykudan şimdiden uyanmazsanız 30 Mart 2014 günü mutlaka uyanacaksınız, ancak o zaman iş işten geçmiş olacak.
Van büyükşehir kategorisine yükseldi ve ilin coğrafi sınırı büyükşehir sınırı oldu. Bu nedenle başta büyükşehir belediye başkan adayı olmak üzere, ilçe belediye başkan adayları ve meclis üyesi adaylarının profili çok büyük önem kazandı.
Gerek seçim çalışmaları sırasında, gerekse seçilmeleri halinde seçimden sonra yapılacak hizmetler sırasında, bir ekip ruhu içinde çalışma takımı oluşturulamaz ve herkes başına buyruk hareket ederse, büyüklerin tabiri ile yandı keten helvası.
Büyükşehir olması nedeniyle şehre gelecek kadro imkanları ile doğru bir ekip kurulabilir ve kaynaklar doğru yatırımlara kanalize edilebilirse bir kadro ve hizmet çıtası oluşturulmuş olur. Artık bundan sonra kim gelirse gelsin yanlış iş yapamaz. O kadro ve hizmet çıtasına uygun işler üretilmeye devam eder. Bunun böyle olduğunu bilmek için müneccim olmaya gerek yok, işte önümüzde Konya örneği var. Konya büyümesini, gelişmesini ve geleceğini doğru bir şekilde planladığı için kent sakinleri zamanlarını kentsel sorunlar ile boğuşarak geçirmiyor. Konyada yetişen nesil ise gelecek ile ilgili daha büyük hayaller ve idealler kurarak yetişiyor. Bir başka ifade ile gençlik hayata bir adım önde başlıyor…
Gelecek seçimleri düşünenlerin yok olup gittiği siyasi hayatımızda, adından hayırla yad ettiklerimiz ise gelecek nesilleri düşünerek politika üretenler. Van’ın ihtiyacı rant hesabı yaparak bir koyup on alma hayali kuran adaylar değil, kente ve halka hizmet için bir mum gibi erimeyi göze alabilecek, “bir lokma bir hırka” diyerek gerçekten “şehrül emin” olmaya aday kişiler.
Bu dünyanın üstü kadar altının da olduğunu, insanlardan saklanarak kapalı kapılar ardında yapılan hesapların, kiramen kâtibin melekleri tarafından anbean kayıt altına alındığını, günü geldiğinde hesabının mutlaka sorulacağını unutmayalım.
Allah; “Siz kendinizi değiştirmedikçe biz sizin hakkınızdaki hükmü değiştirmeyiz”, “Siz neye layıksanız o şekilde idare olunursunuz” diyerek ölçüyü ve yol haritasını net bir şekilde önümüze koyuyor. Seçen de seçilen de haktan hukuktan adaletten ve hizmetten yana olursa sandıkta seçmen ile buluşur, yoksa sandık egosunun esiri olanlara “hayaldi ve hayalde kaldı” der.
Adayların belirlenmesinde etkili ve yetkili olanlar ile adayları, henüz vakit varken düzelme, düzeltme ve düzenleme için fırsatı iyi değerlendirmeye, kısaca silkelenmeye davet ediyorum.
Van’da dün olduğu gibi bugün de seçimlerin kazananı rantiyeciler, kaybedeni de halk olmasın…
Allah dilemezse yaprak kımıldamaz. Allah’ın hesabı şahsi hesapları olanlara galebe çalar. Allah adildir ve doğrularla beraberdir…
Not: Dün Tatvan’dan Van’a gelirken kaza geçiren BDP heyetine geçmiş olsun dileklerimi iletiyor ve yaralılara da acil şifalar diliyorum.