Sabahları bel tutulması ile uyananlara iltihaplı romatizma uyarısı

Bel fıtığı ve romatizma rahatsızlıkları hakkında bilgi veren Romatoloji Uzm. Dr. Orhan Eren, sabahları uyanırken hissettikleri bel ağrısını gün içinde hissetmeyenlerin iltihaplı omurga romatizması olabileceğini söyledi.VM Medical Park.

Sağlık 19.04.2019 09:03:54 0
Sabahları bel tutulması ile uyananlara iltihaplı romatizma uyarısı
Tarih: 01.01.0001 00:00

Bel fıtığı ve romatizma rahatsızlıkları hakkında bilgi veren Romatoloji Uzm. Dr. Orhan Eren, sabahları uyanırken hissettikleri bel ağrısını gün içinde hissetmeyenlerin iltihaplı omurga romatizması olabileceğini söyledi.

VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Romatoloji Uzm. Dr. Orhan Eren, bel fıtığı ve romatizma rahatsızlığı hakkında bilgiler verdi. Sabahları bel ve sırt bölgesinde tutukluk haliyle uyananların iltihaplı romatizması olabileceğine değinen Uzm. Dr. Eren, “Sabahları beliniz sırtınız tutuk kalkıyorsanız, hareket ettikçe saatler içinde açılıyorsanız, gün içinde çalışırken ağrılarınızı duymuyorsanız, uzun süre oturmak, dinlenmek size iyi gelmiyorsa, fizik tedaviyle, ameliyatla da ağrılarınız geçmiyorsa, daha iyi bir ortopedik yatak almanız işe yaramadıysa bel, sırt, kalça ağrılarınızın nedeni iltihaplı omurga romatizması olabilir” dedi.

Bel ağrısının en sık görülen nedeninin bel fıtığı olduğunu söyleyen Romatoloji Uzm. Dr. Orhan Eren şu belirtilere dikkat çekti: “Ancak bel fıtığının yanında ek olarak spondilartropati dediğimiz iltihaplı omurga romatizması da varsa fizik tedaviye, ilaçlar kullanmasına hatta ameliyat olunmasına karşın hastanın bel ağrıları geçmeyecektir. İltihaplı omurga romatizmasında ağrılar gece ve sabahları fazladır hareket ettikçe yürüdükçe azalır veya geçer. Bel fıtığı ağrıları ise hareket ettikçe yürüdükçe artar.

Omurgamız 7 tanesi boyunda, 12 tanesi göğüs kafesinde, 5 tanesi de belde olmak üzere 24 tane omur kemiği ve bunların altında bulunan kuyruk kemiği ile biten kuyruk sokumu kemiklerinden oluşur. Üçgen şeklindeki kuyruk sokumu kemiği avuç içi kadar büyüklükte olup, sağ ve sol yanlarından leğen kemiği ile geniş yüzeyli bir eklem ile birleşerek silindirik bir yapı şeklinde pelvisi oluşturur.” Tıbbi adı spondilartropati olan iltihaplı omuzga romatizmasında omurganın bitim kısmı olan kuyruk sokumu omurları(sakrum) ile leğen kemiği (ilium) arasındaki ekleminden başlayan mikropsuz iltihap tüm omurgada ağrı yaptığı gibi eklemlerde de iltihap şişme ve ağrı yapabilir. Mekanik bir bozukluğa bağlı olan bel ağrısının hastanın hareketlenmesi ile artacağına vurgulayan Dr. Eren “Özelliklede ters hareketlerde şiddetlenir. Omur kemiklerinin içinde bulunan omuriliğinden çıkan sinirler eğer fıtığa temas ediyorsa hasta yürüdükçe, hareket ettikçe uyuşma karıncalanma yanma ile ağrısı artar hatta hastayı yolda durdurur, eğiltir ve dinlenmekle azalır. Boyun kısmındaki fıtıklar ise sinire baskı yaptıysa hastanın omuz sırt ve kollarına yansıyan şiddetli ağrılar ile uyuşma, karıncalanma, yanma hisseder” şeklinde konuştu.

İltihaplı omurga romatizmal hastalıkların altında beş ana grup olduğunu sözlerine ekleyen Dr. Eren, “Bunlardan en yaygın bilineni Ankilozan Spondilit’tir. Ülkemizde bu hastalığa sahip en ünlü kişiler rahmetli Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ile rahmetli usta oyuncu Suna Pekuysal’dır. Bu örnekler iltihaplı omurga romatizmal hastalıkları grubundaki beş ana hastalığın en ilerlemiş halidir. Hastalık bu duruma gelmeden önce hastalığın ilk döneminde leğen kemiği ile kuyruk sokumu kemiğindeki eklemde mikrop olmaksızın vücudun kendi kendine ürettiği bir iltihap başlar. Buna erken döneme omurga romatizması denir. Bu dönemde daha omur ve leğen kemik eklemleri sertleşmemiş yapışmamıştır ve düz röntgen filmlerinde görülmezler, teşhis edilemezler” dedi.

Erken dönemde leğen eklem iltihabı en iyi teşhis ettiren yöntemin leğen eklem MR’ı olduğunu anlatan Dr. Eren sözlerini şöyle sürdürdü: “MR çekilen yer bel bölgesi değil onun bir altındaki bölge olan sakroiliak eklemdir. Bu nedenle MR ile bel fıtığı teşhisi alan hastalarda bir alt bölgede olan leğen kemiği eklemi görülemeyeceği için Sapondilartropati (omurganın ve leğen kemiği ekleminin iltihabı sonucu ortaya çıkan romatizma türüdür) teşhisi alamazlar. Romatoloji uzmanına gelen hastalardan bu sakroiliak eklemin MR’ı istendiğinde çoğu hasta ben MR çektirmiştim diyerek CD ve raporunu uzatır; ama omurga romatizması bel MR’ında çekim yapılan alanın çok altıda kaldığı için omurga romatizması için bilgi vermez. Bir alt bölgeden yeni bir MR çekmek gerekir. Bazen sintigrafiye de başvurulabilir. Sakroiliak eklemdeki iltihap tedavi edilmezse önce leğen kemiğindeki sakroiliak eklem sertleşir ve eklem kemikleşerek kapanır. Bu dönem hastalığın erken dönemidir ve hastada özellikle geceleri ve sabah kalkınca daha şiddetli olan gezici kalça, bel sırt ağrıları başlar. Sabahları bel, kalça, sırt hareketlerinde tutulma, sertleşme olup hasta kendisini sanki robot gibi hisseder. Doğru ve erken teşhis ve etkin bir tedavi ile günümüzde kamburluğun gelişimi önlenebilmektedir. Omurga romatizmasının tedavisinde yüksek teknoloji ile üretilen biyolojik ajanlar çok etkilidirler ve birçok hastadan ‘yeniden doğmuş gibi oldum’ ifadesini duymaktayız.”

Anahtar Kelimeler:

YAZARLAR