Avrasya Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Arif Aksoy:

Avrasya Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Arif Aksoy, Covid-19’a karşı zaferin çok yakın olduğunu belirterek tedbirin elden bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Sağlık 17.11.2020 11:38:33 0
Avrasya Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Arif Aksoy:
Tarih: 01.01.0001 00:00

Avrasya Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Arif Aksoy, Covid-19’a karşı zaferin çok yakın olduğunu belirterek tedbirin elden bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Aksoy, mevsimsel geçişkenliğin arttığı, soğukların geldiği bir dönemde grip olduğunu fark eden vatandaşların evlerinde süreci geçirmesinin herkes adına olumlu olacağını hatırlatarak, “İnsanlık için zafer yakındır. Sabır ve tedbirler bizi zafere ulaştıracaktır” dedi.

Tüm dünyanın korona virüs aşısına kilitlendiği bu günlerde Avrasya Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Arif Aksoy, insanlığın salgın hastalıklara karşı onlarca yıl savaş verdiğini belirterek, “Mevsimsel geçişkenliğin arttığı, soğukların geldiği bir dönemde grip olduğunu fark eden vatandaşlarımızın evlerinde süreci geçirmesi herkes adına olumlu olacaktır. İnsanlık için zafer yakındır. Sabır ve tedbirler bizi zafere ulaştıracaktır. İnsanlık salgın hastalıklara karşı onlarca yıl savaş vermiştir. Bu savaşların galibi her daim insanoğlu olmuştur. İnsanoğlunun en büyük kozu, en önemli silahı ise ‘Aşı’ olarak dikkat çekmektedir. Milyonlarca insanın ‘Covid 19 aşısı bulundu’ cümlesine kilitlenmesinin en büyük nedeni tarihteki aşı zaferleridir” dedi.

Aşı tam anlamıyla nedir, ne işe yarar?

Aşının aslında mikrobun kendisi olduğunu kaydeden Aksoy, “İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri vb. mikropların hastalık yapma özelliklerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı toksinlerin etkileri ortadan kaldırılarak geliştirilen biyolojik ürünlere aşı denir. Yani aşı aslında mikrobun kendisidir. Dolayısıyla aşıyı elde edebilmek için önce virüs, bakteri gibi mikroorganizmaların izole edilebilmesi, sonra zayıflatılması ve insanı hasta etmeyecek seviyeye getirilmesi, birçok gönüllü insanda denendikten sonra piyasaya sürülmesi gereklidir. Aşı daha sonra vücuda enjekte edildiğinde immun sistem antikor üretmeye başlamaktadır, zayıf olan virüsü yok ettikten sonra bu antikorlar vücudumuzda kalıcı olmaktadır. Virüsün herhangi bir şekilde ikinci kez bulaşma durumu olduğunda hazır antikorlar devreye girerek vücudumuzu korumaya almaktadır. Temel mantıkta savaşa hazır bir ordunun oluşturulması ve virüsün doğal yollarla girdiğinde darmadağın edilmesi olarak düşünülebilir” diye konuştu.

Tarihteki aşılar ne kadarlık sürelerde bulunmuştur?

Tarihte aşıların ne kadar sürede bulunduğu hakkında da bilgi veren Aksoy, “Kuduz - 4 yıl, 1881-1885, kızamık - 9 yıl, 1954-1963, grip - 14 yıl, 1931-1945, çocuk felci - 20 yıl,1935-1955, tüberküloz - 21 yıl, 1900-1921, kabakulak - 22 yıl, 1945-1967, insan papilloma virüsü - 23 yıl, 1983-2006, hepatit A - 24 yıl, 1967-1991, rotavirüs - 26 yıl, 1980-2006, çiçek hastalığı - 26 yıl, 1770-1796, kolera - 30 yıl, 1854-1884, su çiçeği hastalığı - 34 yıl, 1954-1988 keneyle geçen ensefalit - 39 yıl, 1937-1976, difteri - 40 yıl, 1883-1923, tetanos - 40 yıl, 1884-1924 tifo - 58 yıl, 1838-1896, pnömokok - 66 yıl, 1911-1977. Ne kadar uzun süreler değil mi? Fakat ne zaman, ne teknoloji, ne de imkanlar eskisi gibi. Covid-19’a karşı aşı üretimi yapıldığı ve yüzde 90 başarı sağlandığı haberleri artık dünya gündeminde. Covid-19 aşısı Türkiye kökenli Uğur Şahin ve eşi bilim insanı Özlem Türeci’nin sahibi olduğu BioNTech firması tarafından üretildi. Firma nerde mi? Almanya’da. İşte tamda bu nokta kendimizi sorgulamamız gerekmiyor mu? Covid-19’a karşı zafer çok yakın, lütfen tedbirimizi elden bırakmayalım, sağlık sistemimiz çökerse her şey başa döner. Özellikle influenza (grip) ile Covid-19‘u birbirine karıştırmayalım. Mevsimsel geçişkenliğin arttığı, soğukların geldiği bir dönemde grip olduğunu fark eden vatandaşlarımızın evlerinde süreci geçirmesi herkes adına olumlu olacaktır” dedi.

Anahtar Kelimeler:

YAZARLAR