Benim çocukluğumda bayramlar kışa denk gelirdi.. Bayram sabahı soğuk bir odaya uyanmazdım hiç. Sobamız yanmış ve kahvaltımız hazırlanmış olurdu. İki büklüm otururduk hazırlanmış yer sofrasına.. Babam büyük olduğu için amcamları...
Dün akşam iş dönüşü, saat 18:00 sıraları.. İş çıkış saati olduğu için araçlar birbirleriyle yarış halinde. Yorgunluğun verdiği rehavetle başımı otobüsün camına yaslıyorum. Fakat önümde oturan yaşları henüz 12-17 arasında...
Ezanlar yükseliyor minareden, "Allahuekber, Allahuekber".. Ve çoğu insan buna kayıtsız kalamıyor.. Ramazandan önce caminin yolunu bilmeyen insanlar hiç değilse bu kutsal ayın hatırına geliyorlar... Yalnızca mübarek gün ve gecelerde akıllara...
Yazmak... Beni mutlu edebilen belkide ender eylemlerden biri... Yazmak.... Kendime güvenimi getiren en olgun işlerden biri... Ve yazmak... HAYAT gibi.... Kelimelerle aramın iyi olduğunu sanırım lisedeyken farkettim. İlk kez aşık olduğumu zannettiğimde...