Numan AKKOYUNLU


Puslusun Gönül

Puslusun Gönül


PUSLUSUN GÖNÜL


Bellidir yıllarca halin ahvalin
Gülümsemez yüzün yaslısın gönül
Alnına yazılmış budur nevalin
Kerem’in nezdinde Aslı’sın gönül


Ah çekip dinlersin sevda kuşunu
Yordu bu nağmeler garip başını
Kurarsın her daim hayal düşünü
Sanırlar Mecnun’un neslisin gönül


Başından geçeni anlatsan ele
El getiremez ki aşkını dile
Hesapta kitapta bilinse çile
Mutlaka Ferhat’ın mislisin gönül?


Şu kara bahtında olmadı meşkin
Çağlayıp akarsın sellerin taşkın
Özünde benzemez kimseye aşkın
Sen duygularımın aslısın gönül


Hiç eksik olmadı içinde ki köz
Fayda da etmedi anlatılan söz
Andıkça maziyi buğulandı göz
Kara bulut gibi hislisin gönül


Ektiğin sevgiler naza dönüştü
Sonunda yaktığın ateş sönüştü
Ne bir selam saldı ne de konuştu
Hala dili lala seslisin gönül


Sana teselliden diller yoruldu
Uçan şahinlerde kanat kırıldı
Umudun perçimi yere savruldu
Hali aşikara puslusun gönül?


06.10.2013 // Numan AKKOYUNLU