Numan AKKOYUNLU


Özelleştirmenin Getirisi Ne, Götürüsü Ne?

Özelleştirmenin Getirisi Ne, Götürüsü Ne?




Muhalefetin iki de bir diline doladığı; “bu hükümet, bu iktidar devleti satıyor, elde avuçta bir şey kalmadı” çığırtkanlığından kına geldi. Duyup da bilmeyenler sanacak ki gerçekten devlet malları talan ediliyor ve devlet zarara uğratılıyor.

Ben, ekonomi uzmanı değilim, ama bu konuyu acımasız eleştirenlerin birçoğu da ekonomi uzmanı değil. Onlar nasıl belli bir mantık çerçevesinde olaylara bakıp değerlendirme yapıyorlarsa, ben de kendi mantık çerçevemden bakarak değerlendirme yapacağım.

Türkiye’nin gündemini elimden geldiğince takip eden birisi olarak, eleştiri yapanlar kadar benimde böyle bir değerlendirme yapma hakkım olduğuna inanıyorum. En azından onlar gibi acımasız ve mantıksız değilim. Eminim ki, sırf muhalefet olsun diye çoğu kez atıp tutuyorlar. Hem de acımasız bir şekilde hükümeti yerden yere vuruyorlar. Bununla da yetinmiyor, her türlü galiz küfürleri etmekten de çekinmiyorlar. Ön yargılı davranılıyor, her hangi bir olaya hep kendi pencerelerinden bakıyorlar..

Acımasız eleştiri yapanlara, sosyal paylaşım sitelerinde defalarca şahit oluyoruz. Var olan bir şeyin hayal olduğunu söyleyecek kadar, duyarsız ve ilgisiz olanları bile var. Belli ki okumadan, anlamadan, dinlemeden anında saldırıya geçiyorlar. Eleştirdiği konuyu bir okusa, bir dinlese anlayacak ve haksız yere vurun abalıya yapmayacaklar. Daha mantıklı, daha insaflı davranacaklar.

Dolayısıyla yapacağım değerlendirme en azından muhalif görüşte olanlar gibi, art niyet taşımayacaktır. Özelleştirmenin doğru bir politika olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda da takip ettiğim bir konu olduğu için, değerlendirme ihtiyacı duydum.

Şimdi; şöyle kabataslak duruma bir göz atalım. Yapılan özelleştirmelerin getirisi ne, götürüsü ne?

Bir Kamu İşletmesi Satılırsa Devlete Getirisi Ne Olur?

1- Devlet o işletmenin yükünden kurtulur, bürokrasi azalır.
2- Mevcut personelin giderlerinden kurtulur.
3- Mevcut işletmenin yatırım, onarım vs bakımından ve giderinden kurtulur.
4- Vatandaşa daha sağlıklı, daha kalıcı, adil hizmet sunulur. Nitelik ve nicelik artar.
5- İşletme; devlet işletmesinden daha nitelikli olacağından, geliri de doğal olarak artar.
6- Bu yüksek gelirden devlet vergisini alır.
7- Satarken aldığı milyar liraları çalıştırır. Başka yatırımlara dönüştürür.

Bir Kamu İşletmesi Satılırsa Devlete Götürüsü Ne Olur?

1- O işletmenin sağladığı gelirden mahrum kalır. ( Birçoğunda da öyle aşırı gelir yoktur.)

Evet; hepsi bu kadar!

Bir kamu kuruluşu satılırsa, devletin kaybı sadece o işletmenin gelirinden olur. Olur ama, eski durumdan kat be kat daha karlı duruma geçer. Gelir, gider karşılaştırması yaptığımızda hesap açık seçik karşımıza çıkar. Bu durumu da yine bir farazi örnekle açıklamaya çalışalım.

Diyelim ki; bir devlet işletmesinin geliri, yıllık bir milyar lira olsun. Devlet aldığı bir milyar lirayla…

1- O işletmede çalışan personele maaş ödeyecek.
2- Bu işletmenin bakım, onarım masraflarını karşılayacak.
3- İyi bir hizmet sunma gayretinde olacak.

Peki; bir milyar liradan sizce geriye ne kalacak? Bu hesap tahmini olduğu için, bunu da yine tahmini olarak söyleyelim; devlete para ya kalır, ya kalmaz.

Bu tür bir işletme özelleştirildiğinde;

1- Kar oranı artacak (Özel sektörde olduğundan, devletten daha sağlıklı işletilecek ve gelir bir milyar liranın çok üzerine çıkacaktır.)
2- İşletmenin niteliği, niceliği artacak.
3- Devlet gelir vergisini alacak ve hiçbir işe karışmayacak. Yani riski olmayan gelir elde edecek.
4- İş hacmi genişleyeceği için daha fazla istihdam sağlanmış olacak.

Özelleştirmenin ne kadar gerekli olduğunu bu açıdan baktığımızda da net olarak görüyoruz. Her halükarda devlet karda, zarar söz konusu değil.

Şöyle elinizi vicdanınıza koyun ve objektif olarak konuyu değerlendirin, bakalım satmak mı karlı, satmamak mı? Özelleştirme devletin yararına mı, zararına mı? Kaldı ki satılan işletmelerin birçoğu belirli bir süre karşılığında satılıyor. Kara yoları, hava limanları, köprüler gibi… Yani o işletmenin asıl sahibi yine devlet. Ama işletmesini satarak yükünden kurtuluyor, daha fazla iş ortamı oluşturuyor, aldığı gelir vergileriyle artı kara geçiyor. Birçok iktidarın ve siyasinin de arpalığı olmaktan çıkıyor.

Yıllarca Kamu İktisadi Teşebbüsleri, yani kısaca KİT dediğimiz bu kuruluşlar siyasilerin oy deposu olmuştur. Geçmişte; on kişinin yapacağı bir işe, siyasilerce yüz kişinin alındığı ve çoğunun da hiç işe gitmeden maaş aldığı günleri iyi hatırlayalım. İktidarlar KİT’ler vasıtasıyla devleti milyarlarca lira zarara uğrattı. Devletin elinde halen bir KİT varsa biliniz ki sırtında fazladan yük var. Daha ilgincini söyleyeyim, öyle işletmeler var ki, buralardan hep zarar ediyoruz. Bu tür işletmeleri özel sektöre bedava versek bile yine karlı çıkarız. İnanın, hükümet bu durumda olan bir işletmeyi ne kadar elden çıkarma gayretinde olmuşsa da, maalesef yine elde mevcut olanları var.

Devletin asıl görevi, bu tür işletmeler olmamalı. Eğer devlet böylesi işletmelerle uğraşırsa zarar eder, zaman kaybına uğrar ve yapması gereken asıl görevlerini yapamaz olur. Bu durum da kalkınmamıza engel teşkil eder.

Bir Devletin Yapması Gereken Aslı Görevleri;

1- Sağlık
2- Eğitim
3- Adalet
4- İçerde ve dışarıda Emniyeti sağlamak
5- Müteşebbisin önünü açmak

Yapılan özelleştirmelere bu çerçeveden bakmamız, bize olayları daha objektif değerlendirmemize yardımcı olacaktır. Kimin neyi, niçin yaptığını daha iyi anlamış oluruz. Bu meyanda belki birazcık olsun insaflı davranırız.

Yapılmış ve yapılacak olan özelleştirmelerin ülkemiz yararına olduğunu asla unutmayalım.


26.02.2013 // Numan AKKOYUNLU