Gülay PINARBAŞI


Niçin Siyasi Yazı Yazmıyorum ?

Niçin Siyasi Yazı Yazmıyorum ?


Zaman zaman niçin siyasi yazı yazmıyorsunuz diye hep sorulmuştur. Herkes siyasi yazı yazıyor, fakat Kuran mucizeleri ve iman hakikatleri konusunda yazı yazıldığına çok şahit olmuyorum. Oysa ahir zamanda yaşıyoruz, insanların büyük bir kısmı imani zafiyet içindeler. Peygamberimiz (sav)’ın hadislerine baktığımızda ahir zamanda yaşayanların imanında gel/gitler olacağını, Müslümanlar arasında büyük bir fitne çıkacağını, akşam iman edenlerin sabaha küfre düşeceğini, dünyalık menfaatlerini sonsuz ahiret hayatına tercih edeceklerini görüyoruz.

Hz. Enes (r.a.) anlatıyor: “Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Kıyamet kopmazdan önce gece karanlığının parçaları gibi fitneler olacak. (O VAKİT) KİŞİ MÜMİN OLARAK SABAHA ERER DE KAFİR OLARAK AKŞAMA KAVUŞUR. MÜMİN OLARAK AKŞAMA ERER, KAFİR OLARAK SABAHA KAVUŞUR. BİRÇOK KİMSELER AZICIK BİR DÜNYALIK MUKABİLİNDE DİNLERİNİ SATARLAR.” (Tirmizi, Fiten 30, (2196).)

İnsanlar öyle bir devir yaşayacaklar ki, O DEVİRDE DİNİ ÜZERİNE SABRETMEK, ELİNDE ATEŞ TUTMAK GİBİ ZORDUR. Çünkü o devirde mümin, (öyle hakaretlere maruz kalır ki) davarından daha zelil, (daha haysiyetsiz bir) duruma düşer. BU HAKARET VE BASKIYA BİR ÇOK İNSAN DAYANAMAZ. ZAYIF OLANLAR, FİRE VEREREK, BEŞ PARALIK MENFAAT İÇİN DİN VE MUKADDESATINDAN RÜŞVET VERME DURUMUNA DÜŞER. Gündüz ve gecelerin akması öyle devir getirecektir ki, o zaman biri kalkıp alenen: “Bir avuç menfaati için bize din (ve mukaddesatını) kim satacak?” diye sorar. Bu soruş boşa değildir de: “Birçokları dinlerini çok az bir dünya malı karşılığında satar.

Sevgili Peygamberimiz (sav)’ın dikkat çektiği gibi bugün Müslümanların büyük bir bölümü imani zafiyet içindedir. İslam dünyasının yaşadığı tüm sıkıntıların temelinde de yine bu iman zafiyeti bulunmaktadır. Müslümanlar arasında bitmek bilmeyen bir fitne baş göstermesi, mezhep ayrılıkları içine girilmesi, Kuran’ı Arapça okumalarına rağmen, doğru uygulamaları hayatlarına geçirememeleri, “benden olmayan ölsün” mantığıyla Müslüman kardeşinin kanını dökmekte sakınca görmemeleri bu iman zafiyetinin en açık delillerindendir.

     Bu nedenle şu an için en etkili mücadele; Kuran mucizeleriyle sürekli imani telkinler verilmesi ve iman hakikatlerinin anlatılmasıdır. Akılla, ilimle, Kuran mucizeleriyle, iman hakikatleriyle anlatım yerine klasik bir anlatım tercih edilirse etkili olması mümkün değildir. Örneğin; İmanı zayıf olan insanlara tasavvuf anlatarak yaklaşılırsa her zaman istenilen sonuç elde edilemez. Öncelikle bu kişilerin imanının güçlendirilmesi gerekir. Kişinin aklının, Allah’ın varlığını görüp, kalbinin imanı kabul etmesi şarttır. Nitekim bundan önceki yüz yıla baktığımızda yapılan dini anlatımlar, İslam alemindeki karışıklıkları ve herc-ü merci engelleyememiştir. Bunun için öncelikle, Kuran mucizeleri ve iman hakikatlerinin anlatılarak insanların imanının takviye edilmesi, güçlendirilmesi gerekir. Ancak tahkiki iman, ayne’l yakin imanla Allah’a bağlı kişilerin imanları çok güçlü olur. İman zaafı olan kişiler rahatlıkla her türlü kötülüğün pençesine düşerken, güçlü iman sahipleri sürekli vicdanlarını kullanacakları için kötülük yapmaya güçleri yetmez. Gerçek İslam ahlakını yaşayan insanlardan oluşan toplumlarda ise özlenilen sevgi, saygı, huzur, barış, adalet ve gerçek demokrasi hakim olacaktır. İşte bu nedenle siyasi yazılar değil, iman hakikatleri ve Kuran Mucizeleri hakkında yazı yazmayı tercih ediyorum.