Karma Eğitim Tartışılmalı
Ne, ne öğreteceğimiz , ne nasıl öğreteceğimiz , ne de hangi ortamda öğreteceğimiz.
Hiçbiri eğitimin EN temel sorunu değildir.
Bunlar tartışılır, eklenir, çıkarılır, yenisi getirilir, yıkılır, yenisi inşa edilir.
Nitekim yapılıyor da… Yapılmalı da. Çağa, zamana ayak uydurulmalı vesselam.
Ama, mesele, ahlaksa bu uğurda her şeyden daha çok çalışmalı. Zamanı “değerlere” uydurmalı. Değerlerin mücadelesi verilmeli.
Okullarımız öncesini bilemem ancak son iki ay içerisinde , neresinden tutsak altında kalacağımız, hesabını veremeyeceğimiz bir durumla karşı karşıya. Basına yansıyanların dışında bir şey bilmediğim ama asla küçümsenemeyecek bu durumun adı: Taciz ya da taciz iftirası.
İspatlanana kadar hiç kimsenin suçlu sayılmaması gerçeği bile, tarafları asla rahat ettirmeyecektir. İnsanı sosyal, psikolojik manada yıpratacak bir hadisedir taciz.
Nitekim, son olaylar ülkemizde bir öğretmeni intihar ettirdi. Şikayet edildikten sonra, açığa alınan öğretmen bunalıma girerek kendi hayatına son verdi. Ancak, ölümünden sonra masumiyeti anlaşılan öğretmeni, ne iade edilen görevi, ne iftira atan öğrencilerin pişmanlığı geri getirecektir. Olan öğretmene, eşine, ikisi giden babalarına ağlayan, biri dünyaya babasız gelmeye hazırlanan yavrulara olur.
Bir diğer taciz olayında , sevmeyenlerinin dahi “her işi beklerim bunu beklemem dediği” bir okul müdürü apar topar hapishaneye atılır. Kız meslek lisesinde görev yapan müdür beyin düştüğü bu hali Allah düşmana vermesin. Eğer, gerçekse aynı dilek mağdur öğrencimize olsun. Bu dileklere amin dediğinizden eminim.
Geçmişe oranla kıyaslandığında minimal düzeyde de olsa bir artışın gözlendiği, bu olayları münferit kabul etmek ihmalkarlık olur. Bu bağlamda, olası vakaları engelleme açısından sorunun sebeplerini ve soruna çözüm önerilerini tartışmak hepimizin boynunun borcu .
Bu konuda, eğitim, psikoloji ve sosyoloji alanında akademisyenler, bilimsel çalışmalarını sunmalı.
Din adamlarından görüş alınmalı.
Özellikle, 700.000 öğretmenin fikirlerine müracaat edilmeli ve öğretmenlerimizin deneyimlerinden istifade edilmelidir.
Siyasiler ve basın üzerine düşeni yapmalı.
Karma eğitim eksi ve artılarıyla masaya yatırılmalıdır. Eğer eğitim de istenilmeyen sonuçlar doğuruyorsa değiştirilemez değildir.
İnsanının olduğu yerde suçun olması kaçınılmazdır ancak insanın olduğu yerde çözüm de vardır.
İşte bu çözüm için sorumluluk alma zamanı. Yoksa, hiçbirimizin hesabını veremeyeceği durumlarla karşı karşıya kalabiliriz.
Bu ülkenin, gerçekse öğrencisine taciz de bulunacak kadar alçalan bir öğretmene, değilse öğretmenine iftira atan öğrenciye tahammülü yok.
