İnsanlar hayatlarının birçok evresini facebook veya twitter´da geçirmekten zevk alıyor ya da bir süre sonra bağımlı olmuş oluyor. Bırakmak istese de bırakmıyor, çünkü AŞK ile bağlanmış oluyor. Sosyal medyada insanlar kişilik bulma çabasına giriyor bir nevi... Facebook Twitter'a göre daha çok rağbet görüyor bu konuda. Çünkü Facebook ta insanlar beğenilmek duygusunu tadıyor Fotoğrafların beğenilmesi, insanlar hoşlarına gidiyor özellikle genç kızların.
Twitter´da bu durum farklılık gösteriyor, özellikle retweet olayı ile ünlü olma çabasına giriliyor. Bir ara bende böyle bir çaba içerisine girdim ve şükür bu durum kötüye gitmeden kurtuldum. Fakat itiraf etmeliyim ki Twitter'da fotoğraf paylaşmak ya da bir şeyler yazdığımda beğenilmesi hoşuma gitmiyor değil.. Hele ulaşmak istediğimiz ünlü insanlarla yazışmak bizlerin hoşuna gidiyor...
Sosyal medya ilaçların bile insanlara yapamadıklarını yapıyor. Ölümler, ayrılıklar, küslükler, mutsuzluklar, mutluluklar, aşklar ve daha sayamadığım birçok şey görüyorum. Gerçek yaşamı hayal kırıklıklarıyla dolu olan insanlar yaşıyor sanal alemde ve bu insanlar bu ortamda istediklerini alıyorlar. Yeni çevre, yeni hayatlar,yeni yaşantılar, her şey yeni oluyor kendi dünyaları hariç...
Facebook ve Twitter`ın olumlu taraflarından bahsedecek olursak en başta insanların tartışma becerilerine iyi geliyor. Çünkü her çeşit insan var ve bunu bizlerin anlaması neredeyse imkansız. İşte bu noktada sosyal medya bize yardımcı oluyor elbette. Kişilerin görüşlerinin ne yönde olduğu az çok sayfalarını ziyaret ettiğimizde anlayabiliyoruz.
Tartışma ortamlarında kendimizi geliştirme, heyecanlanmadan, utanmadan konuşma becerilerini geliştirmede yardımcı oluyor.
Fakat benim düşüncem hayatın her kesiti Facebook ve Twitter değildir.
Gerçek hayattan çok şey kaçırmadan her şeyde olduğu gibi ölçü çerçevesinde zaman ayırmak en doğrusu. Çünkü her ne kadar eleştirsek de teknoloji artık hayatımızın bir parçası olmuş durumda..
Zamanın akışı içinde birbirimizle doğru iletişim kurabilme temennisiyle....
