Zinnet ÖZTÜRK


Gelin bir kez daha ağlayalım halimize…

Gelin bir kez daha ağlayalım halimize…


Gencecik bir kız öldürüldü. Henüz 20 yaşındaydı. Kim bilir ne hayalleri, idealleri vardı. Özgecan Aslan’ı yakanlar yakalandı. Peki katil yakalanınca gönlümüze su serpildi mi? Hayır.

Bu genç kız kardeşimiz, kızımız, akrabamız olabilirdi. Bazı şeyleri illa yaşamak mı gerekiyor? Kim sahip çıkacak insanlığa, kadınlığa ? Kadınlar birbirine sahip çıkmadığı sürece bu böyle devam edecek değil mi? Televizyonlarda kadın programlarında kadını cahil ve meta olarak gösterenler, pazarlayanlar  nerde ? Neden biri çıkıp bir açıklama yapmadı, neden kınamadı?  Doğrusu olayı kınamaları bile reklam olmayacak mıydı?

Türkiye'de kadına şiddette rakamlar maalesef ürperten boyutta. Türkiye'de kadınların en az üçte biri şiddet görüyor, bazı bölgelerde bu oran üçte iki. Boşanan kadınların yüzde 70'i şiddet görüyor. Yaşadığı şiddeti kimseye anlatmayanların oranı % 48. Herhangi bir sivil toplum örgütüne, polise, savcıya ya da benzer bir merkeze gitmeyenlerin oranı ise %90 'ın üzerinde.

Kadına şiddetin birçok türü var. Sözlü şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet bunlardan bazıları. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde aile içi şiddetin olduğu bir ortamda bulunan kişinin aile içi şiddet uygulama eğilimi yüksektir. Çocuğun ailede gördüğü kavga , şiddet gelecekte bu hatayı yapmasına sebebiyet veriyor. Hatalı namus ve ahlak anlayışları, toplumun sahip olduğu iletişim becerilerinin yetersizliği, duygu ve düşüncelerin kışkırtıcı biçimde ifade edilmesi, hayat karşısında yetersiz ve şanssız olduğunu düşünmek ve alkol ve uyuşturucu kaynaklı şiddet ise sosyal ve psikolojik nedenlerden.

Türkiye Mersin'de katledilen Özgecan Aslan'ın yasını tutarken, İstanbul'dan iki kötü haber daha geldi...

İstanbul Maltepe’deki evinden arkadaşlarıyla buluşmak için çıkan Gamze Boyraz’dan 10 gündür, Ümraniye'de yaşayan ve Facebook'ta tanıştığı Özgür Sezgin tarafından kaçırılan 17 yaşındaki fenilketonüri hastası Nesrin K.'dan ise 1 haftadır haber alınamıyor. Her iki kızın ailesi de kızlarının Özgecan ile aynı kaderi yaşamasından korkuyor.İstanbul Maltepe’deki evinden arkadaşlarıyla buluşmak için çıkan Gamze Boyraz’dan 10 gündür haber alınamıyor.

Bu durumda kimi suçlayalım. Tecavüz girişiminden sonra Özgecan’ı yakan katili mi? Oğlunun işlediği cinayeti örtbas eden babasını mı? Hala sesini çıkarmaktan korkanları mı? 

Maalesef namusu kıyafetle ölçen, erkeği hakim gören, kadının her şeyine kendini müdahil gören erkek zihniyetinin sonuçlarını yaşıyoruz. Sadece resmi kayıtlarda 10 yılda 7 binden fazla kadın öldürülmüşken, 5 binden fazla kadına tecavüz edilmişken, sayısız tacizle karşılaşırken, her gün kadınlardan kadınların ezilmişliğini dinlerken erkek olan, erkeklikten bahsetmesin. Bağnazlığı erdem sanan zihniyetin bastırdığı toplumlarda ensest ilişkiden her türlü sapkınlığa çarpıklıklar su üstünde. Internet'te çocuk pornosunda 5. sıradayız ama öpüşme sahnelerini sansürleriz. Kendi kızının, kardeşinin namus bekçisi olup başkalarının kızlarına laf atan iki yüzlü kaypaklara ne denir? Kadını sadece ev işçisi görüp, iki adım geriden yürütüp ahlak dersi veren densizlere ne denir? Etek, dekolte gördüğünde ağzı sulanan nefsi çürükler kalkar ahlak dersi verir. Yeni Türkiye'de bana ekonomiden söz etmeyin, insan haklarında, kadın haklarında ne durumdayız onu söyleyin ki sizi dinleyeyim. Sözde kadın haklarından söz edip, gerçekte kadını ezenler ancak timsah gözyaşı dökerler. Sustukça, kadını, insanı yok saydıkça, elimizi taşın altına koymadıkça hepimiz bu ülkede kadınların, yok sayılanların kaderine ortağız.