Elif GÜNEY


Bulutların Dilinden…

Bulutların Dilinden…




Arz endam ediyor…
Bak diyor,
Perdelerim var benim,
At gözlüklerini çıkar,
Ve perdemin arkasındaki renkleri de fark et…

Bak azıcık açtım ucundan,
Temaşaa et,
Bir de gönül gözünle bak,
Renklerin sahibini düşün,
Perdenin sahibini,
Ve onu zevkiyle döşeyeni öyle…

Yer çekimi kanununa karşı koyarcasına,
Bak havada mantar biter gibi,
Düşmeden,
Sana zarar vermeden,
Sen seyret diye…

Yoksa hala gözlüklerinle misin?
Çıkar diyor,
Bak,
Gör,
Sesimi işit…
Grilerin ardındaki sevinci gör,
Gökkuşağını…
Griyi sev.. Bulutların rengiyle…

Beni an, beni hatırla..
Bak bakalım halet-i ruhiyenle bulutlarıma
Neler anımsatacak sana
Nelere benzetiyorsun
Kalbini nelere bağlamışsan onlara benzeteceksin
Maddi unsurlar mı aklında
Neler?
Yokla..

Ben..
O sonsuz gücü görüyorum Ya Rab…
Gücünü,
Kudretini,
Zevkini,
Zevkindeki güzelliği…

Hüznümü griliklerinde,
Karmaşıklıklarında ve grift görüntülerinde zihnimi,
Hızla geçip gitmelerinde ömrümü,
Şekil değiştirmelerinde halet-i ruhiyemi,
Çıkardıkları sesle bana yapılan ikazları,
Yağmur tanecikleriyle gönderilen selamları,
Kabarık ve sert görüntüleriyle azametini,
Ve kafamıza rahmet olarak inmesini, haricinde orada öyle endam etmesini de rahmetin olarak görüyorum…

Merhametin olarak Ya Rab..
Zemini ve gökyüzünü bütün müştemilatıyla yarattın ,beni de..
Sana hamd ve senalar olsun..
Biz senden razıyız da
Ahhh sen.. Peki sen?..