Fadime ARSLANALP


Ben Kardeş Değilim

Ben Kardeş Değilim


Ankara’nın göbeğinden Ankara Kızılay Meydanı’na ve bütün Türkiye’ye hatta bütün dünyaya bakarken düşündürücü ve aynı zamanda  (inşallah) sevindirici şeyler olacağını görebiliyorum.

Kardeşlik rüzgarlarının estiği bu günlerde terör bitmesin, rant kesilmesin diyen insanlar ellerindeki taş devrinden kalma aletlerle etrafa dehşet saçarken kendisinin psikopat ruhunu gösterdiğinden habersiz oraya buraya saldırıyor. Saldırdıkça komikleşiyorlar ve akıllıca, sakince hakkını savunan insanların değerini, kıymetini daha da yükseltiyorlar. Susan ağız, konuşan ağzı yener diyen atalarımız ne de güzel söylemişler. Haklılar sustukça haksızlar kendi ağızlarıyla haksızlıklarını itiraf ediyorlar. Amaç gezi parkı değil diyerek asıl gayelerini belli ediyorlar. Biz sustukça kendilerini kız istemeye gidince yiğitliğini övecekken, hırsızlığını öven genç durumuna düşüyorlar. Ve bu durumu baştan beri bilen sakin ve metanetli insanları provoke edemedikleri için daha da kuduruyorlar. Sakin ve metanetli insanlar tabiiki amacın gezi parkı olmadığını baştan beri biliyorlardı. Onun için de sadece ortaya çıkmış palyaçoları seyretmekle yetiniyorlardı. Kardeşlik rüzgârlarının estiğini gören ve ellerinden rantlarının gideceğini anlayan rantçılar bu kez de ülkeyi yeniden 70’li 80’li yıllara götürerek sağ-sol davasını yeniden alevlendirmeye çalışıyorlar. Böylelikle terörün yerine yeni belalar üreterek, arka taraftan malı götürmek istiyorlar. Tam da Avrupa’nın sadece bilim ve teknolojisini örnek almaya ve halkın refah ve gelir seviyesini yükseltmek için uğraşılırken, tam da Mehmet Akif’in Batının ilim ve tekniğini alalım, ahlakını, örf ve adetlerini almayalım dediği konuma gelinirken bu olayların çıkması çok manidardır. Yıllardır bu ülkenin zenginliğini yüzde yirmilik gittikçe semiren grubun yemesine devam edebilmesi için çıkardığı bu oyuna zavallı halkım da alet olarak onların ekmeğine bal-kaymak sürerken kendi ekmeğine acı biber sunduğunun farkında değil.

Avrupa ülkelerine baktığım zaman gördüğüm tek şey  refah seviyesi yüksek mutlu ve bahtiyar insanlar. Dönüp İslam coğrafyasına bakıyorum, gördüklerim aklımı başımdan alıyor. Her yerde kan gözyaşı, açlık ve sefalet… Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de ve diğer İslam ülkelerinde oluk oluk Müslüman kanı akıyor. Müslüman kadınlar tecavüze uğruyor, Müslüman ailelerin çocukları Hristiyan ailelere veriliyor. Bu durumların ne kadar acı olduğunu fark edemeyen halk ille de piyon olacağım diyerek kime,neye,ne için bağırdığını bilmeden ,sokaklarda insanları incitmek, zarar vermek için uğraşıyor. Polise atılan her taşın kendi güvenliğine atıldığının farkında değil. Kalabalıkta tacize uğraşan çantası cüzdanı çalınsa hemen poliiiiiiiissss diye gayri ihtiyari bağıracağından bihaber. Tıpkı Allah’ı inkar eden ateistin çaresizlik anında ağzından ister istemez çıkardığı Allah lafzı gibi.

İşte ben bu samimiyetsizlerle kardeş değilim. Barışa, refaha ve huzura dinamit oymak isteyen şövalyeler ve piyonlarla kardeş değilim. Ben asaletinden susan, edepsizce saldıran bu insanlara acıyan gözlerle bakan samimi Müslümanlarla kardeşim. Toplumsal kardeşliğimizi bozmayan çalışan bu  toplumsal bozguncularla kardeş değilim.

Selam ve dua ile…