Hayatını meyve ve sebzesiz yemeden sürdürüyor

Ailesiyle birlikte Eskişehir’de yaşayan 38 yaşındaki Aytekin Yeşilkuşak, çocukluğundan beri ne sebze ne de meyve yiyor. Herhangi bir rahatsızlığının olmadığını, ancak anlamsızca sebze ve meyveden uzak durmaya çalıştığını ifade e

Haberde İnsan 9.02.2019 10:29:11 0
Hayatını meyve ve sebzesiz yemeden sürdürüyor
Tarih: 01.01.0001 00:00

Ailesiyle birlikte Eskişehir’de yaşayan 38 yaşındaki Aytekin Yeşilkuşak, çocukluğundan beri ne sebze ne de meyve yiyor. Herhangi bir rahatsızlığının olmadığını, ancak anlamsızca sebze ve meyveden uzak durmaya çalıştığını ifade eden Yeşilkuşak, gerekirse tedavi görmeye de hazır olduğunu belirtti.

Eskişehir’de babasıyla beraber terzi atölyesi işleten Aytekin Yeşilkuşak’ın sebze ve meyve takıntısı çocukluğuna kadar dayanıyor. Ailesiyle birlikte aynı sofraya oturduğunda sıkıntılı durumlar yaşadığını ifade eden Yeşilkuşak; yıllarca yumurta, kırmızı et, süt ürünleri ve hamur işi yiyerek beslendiğini söyledi. Kendi tabağına turşu suyu damladığında dahi endişelendiğini vurgulayan Yeşilkuşak, bunun bir sağlık problemi olmadığını, yalnızca sebze ve meyve yemeyi canının istemediğini dile getirdi.

“Çocukluğumdan beri yiyemiyorum”

Sebze ve meyvenin tatlarını dahi bilmediğini, hatta çoğunu eline dahi almadığını aktaran Aytekin Yeşilkuşak, “Çocukluğumdan beri yiyemiyorum. Yaşım 38, sebze ve meyve hiç tüketmedim. Tatlarını dahi bilmiyorum. İlginç ve saçma bir durum ama bu böyle. Bu yaşıma kadar sebze ve meyve ağzıma girmedi. Çoğu sebzeyi elime dahi almamışımdır. Aslında hiçbir anlamı yok. Yemem lazım, ben de bilmiyorum. Nedeni yok. Çok şükür, sağlığım da yerinde. Bir rahatsızlığım yok. Ama yiyemedim, yiyemiyorum. Yemek isterim. Gerekirse tedavi görmek de isterim, ama ben kendimi bildiğim için yemeyeceğimi biliyorum. Doktora gittim, danıştım. Doktor da bir teşhis koyamadı. ‘Yemelisin’ dedi. Ailecek sofraya oturduğumuz zaman, yemediğim şeyler de oluyor haliyle. Benim yediğim yemeklere onların kaşığı girdiği zaman bile tiksiniyorum. Kalkıyorum, yiyemiyorum. Turşunun suyu sıçrayacak gibi düşünüyorum mesela. Böyle ilginç bir durum. Allah’a şükür sağlığım da iyi. Grip dışında bir rahatsızlığım hiç olmadı. Ailem kızıyor tabii. Yememi istiyorlar. Onlar da bu lezzetleri tatmamı istiyorlar. Hep ellerinden geleni yaptılar. Ama ben inat ettim, neden bilmiyorum. Artık onlar da bıraktılar” şeklinde konuştu.

“Biberin, domatesin nasıl olduğunu bilmez"

Aytekin Yeşilkuşak ile aynı evde yaşayan babası Cevat Yeşilkuşak da oğlunun bu problemine yıllarca anlam veremediklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Hep kırmızı et, yumurta, süt, peynir ile beslendi. Başka bir şey yemesi mümkün değil. Sebze yemeği dahi yemedi, öyle büyüdü. Hala öyle. Bunlar 2 kardeş, öbürü kız. O, yemek seçmez. Biraz biz de de hata var. Öyle büyüttük, öyle alıştırdık. Meyve ve sebzeyi versen de yemez. Artık bundan sonra tüketmez zaten kendisi. Biberin, domatesin nasıl olduğunu bilmez. Zeytinin ne olduğunu bilmez. Sadece sofrada görür işte.”

Anahtar Kelimeler:

YAZARLAR