Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nden Dünya Kuduz Günü açıklaması

Türk Veteriner Hekimleri Birliği, hayvanlardan insanlara geçen öldürücü bir hastalık olan kuduza dikkat çekerek, evcil hayvanların, vahşi hayatın ve çiftlik hayvanlarının eş zamanlı aşılanmasını birleştiren bütüncül bir yaklaşım

Sağlık 27.09.2020 11:03:40 0
Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nden Dünya Kuduz Günü açıklaması
Tarih: 01.01.0001 00:00

Türk Veteriner Hekimleri Birliği, hayvanlardan insanlara geçen öldürücü bir hastalık olan kuduza dikkat çekerek, evcil hayvanların, vahşi hayatın ve çiftlik hayvanlarının eş zamanlı aşılanmasını birleştiren bütüncül bir yaklaşımın uygulamaya konulması gerektiğini bildirdi. .

Türk Veteriner Hekimleri Birliği, bu yılın teması “Kuduza son ver: İşbirliği yap, aşılat” olarak belirlenen 28 Eylül Dünya Kuduz Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Kuduzun özellikle sınır tanımayan bir hastalık olduğunu akılda tutarak ortadan kaldırılması için uluslararası, ulusal ve yerel düzeylerde iş birliğine devam edilmesi gerektiği belirten açıklamada, “Dünya Sağlık Örgütüne göre kuduz hastalığı dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalıklarından biri olarak kabul edilmekte olup, kuduz hastalığı nedeni ile her 9 dakikada 1 kişi ve her gün 160 kişi, yüzde 40’ı çocuk olmak üzere yılda yaklaşık olarak 59 bin kişi hayatını kaybetmekte. Kuduzla Mücadele Küresel Birliği (GARC) tarafından kuduzun neden olduğu küresel ekonomik yükün her yıl 8.6 milyar dolar, dünya çapında her yıl yaklaşık olarak 9 ila 12 milyon kişinin kuduza karşı korunma ve tedavisinin toplam maliyetinin ise yaklaşık 2.1 milyar dolar olduğu rapor edilmekte” ifadelerine yer verildi.

“Ülkemizde her yıl yaklaşık olarak 250 bin kuduz riskli temas bildirimi yapılmakta”

Kuduzla Mücadele Küresel Birliği’ne göre dünyadaki köpek popülasyonunun en az yüzde 70’inin aşılanmasıyla insanlarda kuduz hastalığına bağlı ölümlerin ortadan kaldırılabileceği kaydedilen açıklamada, “Ülkemizde son 20 yıl değerlendirildiğinde kuduz olan hayvanların yüzde 90.17’sinin evcil hayvanlar olduğu ve ilk sırayı yüzde 43.62 ile köpeklerin aldığı görülmektedir. Bu vakalar coğrafik olarak Ege, Marmara, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde daha çok görülmektedir. 2014 yılı itibariyle İç Anadolu Bölgesi’nde de vakalar görülmeye başlanmıştır. Ülkemizde geçmişte ağırlıklı olarak köpekler aracılığıyla yayılan hastalık, son yıllarda değişim göstermiştir. Hastalık, sokak köpeklerinden tilkilere, yani yaban hayatına, bunun yanı sıra yabani hayvanların saldırıları ile meralarda çiftlik hayvanlarına bulaşmaktadır. Sahipli hayvanlar, sahipsiz hayvanlar ve yabani hayvanların eş zamanlı bağışıklığı sağlanamadığından hastalık bu gruplar arasında hayatiyetini devam ettirmekte ve yok edilememektedir. Bunun doğal sonucu olarak ülkemizde her yıl yaklaşık olarak 250 bin kuduz riskli temas bildirimi yapılmaktadır” denildi.

“Sağlık Bakanlığında Veteriner Halk Sağılığı Genel Müdürlüğü tesis edilmeli”

Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi:

“Bu ölümcül hastalığı önlemek ve en nihayetinde hayvan sağlığını ve halk sağlığını korumak amacıyla, toplumsal farkındalığın arttırılması, sahipli hayvanların her yıl kuduz aşılarının yaptırılması, takip edilmesi ve kayıt altına alınması, sahipsiz hayvanların yerel yönetimlerce toplanılarak kısırlaştırma, aşılama, kimliklendirme işlemlerinin aksamadan yürütülmesi, hastalığın tespit edildiği bölgelerde yaban hayatına yönelik oral aşılama çalışmalarının ara verilmeden uygulanması yani evcil hayvanların, vahşi hayatın ve çiftlik hayvanlarının eş zamanlı aşılanmasını birleştiren bütüncül bir yaklaşımın uygulamaya konulması gerekmektedir. Korunma tedaviden daha etkili ve daha ekonomiktir yaklaşımının bir mecburiyet haline geldiğini dikkate alarak, yerel, ulusal ve evrensel anlamda insanların, hayvanların ve çevrenin tam sağlığa ulaştırılması için başta beşeri hekimler ve veteriner hekimler olmak üzere farklı disiplinlerin birlikte çalışması ve işbirliğini ifade eden tek sağlık kavramının, ülkemizde de, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi işlevsel yapılarının tanımlanması ve biran önce uygulamaya konulması gerekmektedir. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak bir kez daha belirtmek isteriz ki, zoonotik hastalıklar ile mücadelede başarı, tek sağlık yaklaşımı ve uygulaması ile mümkün olacaktır. Yukarıda belirtilen konular dikkate alındığında acilen yapılması gereken, kamu yapılanmasında uluslararası yasalara ve kabullere uygun etkin, motivasyonu yüksek, yetki ve sorumluluk kargaşası yaşanmayan, çözüm odaklı, merkezden taşraya emir komuta zinciri içinde çalışan bütüncül bir yapılanmanın, Tarım ve Orman Bakanlığında Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü, ayrıca Sağlık Bakanlığında Veteriner Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün tesis edilmesidir.”


Anahtar Kelimeler: