Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), iklim değişikliği ile mücadele için ‘nükleer enerji’ye destek çağrısı yaptı. Tüm dünyayı yakından etkileyen küresel ısınmada enerji tercihlerinin önemine dikkat çeken IAEA, “Nükleer Enerji: Karbonsuz Geleceğe Giden Yol” sloganıyla yayınladığı bir video filmle ülkeleri dünyanın geleceği için adım atmaya davet etti.
IAEA tarafından yayınlanan video filmde, IAEA yetkililerinin yanı sıra Türkiye’den Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü İbrahim Halil Dere, Rusya’dan Rosatom’un Batı Avrupa CEO’su Andrey Rozhdestvin gibi çeşitli ülke yetkililerinin mesajlarına yer veriliyor.
Etkileyici görüntülerin yer aldığı çağrı videosunda, IAEA Genel Müdürü Rafael Mariano Grossi, “İklim değişikliği konusunda bilimsel fikir birliği ve iklim eylemi çağrısında bulunan milyonlarca insan, neyin tehlike altında olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bugünkü enerji seçimlerimiz yarın çocuklarımızın içinde yaşadığı dünyayı belirleyecek. Nükleer enerji, çözümün bir parçasıdır” diyerek nükleer enerjinin karbonsuz bir gelecekteki hayati rolünü aktarıyor.
Dünya çapında üretilen elektriğin yüzde 10’unun nükleer güçten sağlandığına dikkat çekilen videoda, ancak iklim değişikliğini engellemek için dünyanın çok daha fazla miktarda temiz ve güvenilir enerjiye ihtiyacı olacağı vurgulanıyor.
“NGS inşa etmeye devam etmeliyiz”
Filmde, iklim değişikliği ile mücadele etmek için 2050 yılına kadar üretilen tüm elektriğin yüzde 80’inin düşük karbonlu olması gerektiği belirtilirken, 30 ülkenin şu anda nükleer enerji santrali işlettiği ve iki düzineden fazla ülkenin de güç ve iklim değişimine ilişkin ihtiyaçlarını karşılamak için nükleer enerjiyi gözden geçirdiği kaydediliyor.
Finlandiya’daki TVO Enerji Şirketinden Juha Poikola, "Finlandiya’daki en büyük iklim eylemimiz, yeni reaktörün Olkiluoto’da başlaması olacak" sözleri ile attıkları adımın önemini anlatıyor.
Türkiye’de Akkuyu Nükleer Güç Santralini inşa eden Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un Batı Avrupa CEO’su Andrey Rozhdestvin de “İklim hedeflerine ulaşabilmek için NGS inşa etmeye devam etmeliyiz ve nükleer kapasitemizi artırmalıyız” sözleri ile çağrıya destek veriyor.
“Türkiye için vazgeçilmez seçenek”
Filmde, Rusya, Hindistan ve Çin’in şu anda kurulmakta olan nükleer enerji santral sayısı bakımından öncülük ettiği vurgulanırken, “Çin’in yapım aşamasında 9 reaktörü var ve aynı zamanda en fazla yapım aşamasında reaktör sahibi olan ülkedir. Finlandiya gibi başka ülkeler de yeni reaktörler inşa ediyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Belarus ilk nükleer enerji santrallerini işletmeye çok yakınken, Bangladeş ve Türkiye yakın zamanda kendi tesislerini inşa etmeye başladı” deniliyor.
Akkuyu projesi ile ilk nükleer güç santraline hazırlanan Türkiye’den ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü İbrahim Halil Dere, “Emisyon içermeyen, çevre dostu, sürdürülebilir ve güvenilir bir elektrik kaynağı olduğu için nükleer enerjinin Türkiye için vazgeçilmez bir seçenek olduğuna inanıyoruz" sözleriyle Türkiye’nin neden nükleer enerji için adım attığını vurguluyor.
Yüzen nükleer santral Akademik Lomosonov
Şu anda dünya çapında 450 nükleer güç reaktörünün çalıştığı aktarılan filmde, “Ortaya çıkan ihtiyaç ve zorluklara cevap vermek için nükleer enerji endüstrisinin, mevcut reaktörlerin uzun vadeli çalışması, devam eden nükleer enerji programlarının zamanında genişletilmesi ve yeni reaktör teknolojilerinin aktifleştirilmesi için inovatif çözümler aradığı” kaydediliyor.
Ayrıca videoda birçok ülkede küçük modüler reaktörler (SMR) geliştirildiği, dünyanın ilk yüzer nükleer güç santrali ‘Akademik Lomonosov’a atıfta bulunularak, Rusya’da halihazırda bir tane inşa edildiğine dikkat çekiliyor.
Rosatom tarafından geliştirilen ve türünün ilk örneği olan Akademik Lomonosov, geçtiğimiz ay Rusya’nın en kuzeyindeki Pevek şehrine elektrik sağlamak üzere şebekeye bağlanmıştı.
ABD’den Idaho Falls Belediye Başkanı Rebecca Casper da videoda, SMR’lerin "Belki aralıklı ama aynı zamanda karbon içermeyen rüzgar ve güneş gibi diğer kaynaklarla güzel ve sorunsuz bir şekilde bütünleşebileceğini" belirtirken, nükleer enerjiyi ‘anahtar’ olarak tanımlıyor.
