Yeni Zelanda’da iki camiye terör saldırısı düzenleyen Brenton Tarrant’ın geçen yıl Kasım ayında gerçekleştirdiği Bulgaristan ziyaretinin ortaya çıkmasının ardından gözler ülkedeki paramiliter gruplara çevrildi. Bulgar güvenlik uzmanları, Tarrant’ın ülkedeki paramiliter gruplarla bağlantısının olup olmadığının araştırılması gerektiğini vurguluyor.
Yeni Zelanda’da iki camiye saldıran Brenton Tarrant’ın geçen yıl 9-15 Kasım tarihleri arasında araç kiralayarak Bulgaristan’da Osmanlı-Rus savaşında çatışmaların yaşandığı tarihi yerleri gezdiğinin ortaya çıkmasının ardından güvenlik uzmanları, ülkede silahlı eğitim alan milis gruplarının mercek altına alınması gerektiğini belirtiyor. Ulusal İstihbarat Servisi (NSO) eski başkanlarından Dimo Gaurov, basına yaptığı açıklamada Tarrant’a bilgi aktaran paramiliter oluşumların incelenmesi gerektiğini kaydetti. Gaurov, Tarrant’ın Bulgaristan ziyaretinin organize bir şekilde gerçekleştirildiği olasılığının çok yüksek olduğunu belirtti.
Türkiye sınırında eğitim kampları var
Avrupa’da yükselen ırkçılıkla beraber aşırı sağ görüşlü üyelerden oluşan sivil milis grupların sayısı da artıyor. Bulgaristan’da bu grupların sayısının yaklaşık 15 olduğu biliniyor. Bu oluşumların başında ‘Bulgar Askeri Birliği-Vasil Levski’ ve ’Şipka Bulgar’ milisleri geliyor. Türkiye sınırına yakın bölgelerde askeri eğitim kampları bulunan ve kendilerini milliyetçi olarak adlandıran bu gruplar, askeri üniformalarıyla sınır hattında devriye geziyor. Kamuflaj, kurşun geçirmez yelek, kar maskesi ve Kalaşnikof tüfeklerle kendi çektikleri eğitim videolarını internette yayınlayan Bulgar milisler, Osmanlı’ya karşı savaşmış ihtilalcilerin devamı olduklarını belirtiyor. Emekli Rus istihbarat uzmanlarının zaman zaman eğitim verdiği Bulgar milis grupların Doğu ve Batı Avrupa ülkelerindeki aşırı sağ benzer paramiliter gruplarla koordineli hareket ettikleri ifade ediliyor. Bulgar kamuoyuna kendilerini vatansever olarak lanse eden silahlı milisler, internet üzerinden bağış ve üye topluyor. Bulgar gözlemciler, Türkiye sınırına mülteci avına da çıkan Bulgar milis grupların güvenlik birimleri tarafından mercek altına alınması gerektiğini vurguluyor.
