Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti’nde ‘Huzur Sofrası’ kuruldu

Eyüpsultan’da bulunan Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti’nde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy’un katılımıyla ‘’Huzur Sofrası’’ programı düzenlen

Genel 16.07.2021 08:05:05 0
Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti’nde ‘Huzur Sofrası’ kuruldu
Tarih: 01.01.0001 00:00

Eyüpsultan’da bulunan Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti’nde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy’un katılımıyla ‘’Huzur Sofrası’’ programı düzenlendi.

1792 yılında Mihrişah Valide Sultan tarafından yaptırılan Eyüpsultan’daki imarethanede sabah namazının ardından Kültür Bakanlığı himayesinde ‘’Huzur Sofrası’’ programı düzenlendi. Programa Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ile birlikte onlarca vatandaş katıldı. Müzik eşliğinde kahvaltı ikramının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy açıklamalarda bulundu.

Huzur Sofrası programında kürsü konuşması yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy,

Davete icabet edip bu anlamlı günde bizlere katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Cumanız mübarek olsun. Öncelikle 15 Temmuz gecesi başlayıp 16 Temmuz şafağında silinip giden hain kalkışmanın karşısında özgür iradesine, kurduğu meclisine ve seçtiği liderine sahip çıkan; bu yolda canını ortaya koyan aziz milletimize kıvanç ve gurur duyguları içinde şükranlarımı arz ediyorum. Şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimizi saygıyla ve minnetle selamlıyorum. Bildiğiniz gibi bundan yaklaşık bir yıl önce Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi ile birlikte bu imaretin açılışını gerçekleştirmiştik. Hayır işinin kesintiye uğramamasına özen göstererek sürdürdüğümüz titiz bir bakım, onarım ve iyileştirme çalışması sonrası asli yerinde, neredeyse 230 yıldır sürdürdüğü hizmetine kaldığı yerden devam ediyor. Diğer Türk kültür mirasları gibi bu esere de sadece somut bir kültür varlığı olarak bakmamak gerekiyor. Zira ecdadın geride bıraktığı mirasın çok derin bir karakteri olduğu aşikardır. Bu eserlerin bir hikâyesi, o hikâye üzerinden büyüklerimizin bizlere ulaştırmak istediği öğütler var. Bir amaç, o amacın ardında bir ruh ve hayat anlayışı bulunuyor. Merkezinde hep insan var. Temelinde ise bizim kimliğimiz yatıyor. Millî karakterimiz, manevi özümüz, insana, canlıya, varlığa velhasıl yaşama bakışımız. Fethedip, ihya ettikleri her coğrafyaya bunları serpmişler ki hem faydalanalım hem hatırlayalım. Zira kimliğini unutanlar kendilerine biçilen rolü oynamaktan öteye geçemez. Bakınız bugün biz imaret sözcüğünü aşevini ifade etmek için kullanıyoruz. Aslında hepinizin malumu, bu ifade imar etmekten geliyor. İmar edilen şey ise özünde insana hizmet. Bunun içine camiyi de kervansarayı da darüşşifayı da koyabiliriz. İki cihan sultanı Peygamber Efendimizin “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” öğüdünü kendisine hayat yolu seçen bir ecdadın torunlarıyız. Sadece Osmanlı’ya baktığımızda imaretlerden ilkinin Orhan Bey döneminde kurulmuş olup, varlığını II. Meşrutiyet’e kadar etkin şekilde sürdürdüğünü görüyoruz. Değerli misafirler, neredeyse 6 yüz yıl. Anlıyoruz ki bu hizmet ad duyurmak için yapılan kişisel bir girişim değil. Anlıyoruz ki bu hizmet bir kişinin, bir zümrenin kendi içinde yürüttüğü işlerden değil. Bu bir bilinç, bu bir sahiplenme ve değer verme işi. Milletin zihninde ve gönlünde yer etmemiş olsaydı, böylesi bir hizmet değil 6 asrı, kurucusunun ömründen sonrasını bile göremezdi. Kaldı ki o koca cihan devleti ardında benzer ne eserler ne hizmetler bıraktı. Devlet ayakta olduğu sürece hepsi de işlevini bihakkın yerine getirdi. Çok şükür bugün de atalarımızın bize bıraktığı sorumlulukları şevkle omuzlamaktayız. Maddi ve manevi bu mirasa sahip çıkan sizler dünya değişse de milletimizin o güzel fıtratının değişmediğinin ispatı ve nişanısınız. Allah sizlerden razı olsun. İnşallah yetiştirdiğiniz, ilham verip örnek olduğunuz nice nesiller de yüzlerce yıllık bu yolun yolcusu olacaklardır. Sizler geçmişi nasıl hayırla yad edip yaşattıysanız, çocuklarımız da sizleri öyle anacak ve hatırlayacaklardır. Ben medeniyetimizi bir hak, adalet, insanlık ve vicdan medeniyeti olarak inşa ve ihya eden bütün geçmişlerimizi rahmetle ve şükranla anıyorum. Mekanları cennet, ruhları şad olsun. Bir kez daha bu güzel birlikteliğe katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Bu vesileyle sizlerin ve halkımızın Kurban Bayramı’nı şimdiden kutluyorum. Ülkemiz, milletimiz ve bütün İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılar sunuyorum’’ diye konuştu.

Bu hafta Kültür Bakanlığı tarafından organize edilen ‘Huzur Sofrası’ programının önümüzdeki hafta İstanbul Valiliği tarafından düzenleneceği ifade edildi. Her hafta Cuma günü Vakıflar Genel Müdürlüğü uhdesinde devam edeceği belirtildi.

Anahtar Kelimeler:

YAZARLAR