Türkiye’de yaşanan başörtü krizi yüzünden İzmir Ege Üniversitesinde yarıda bıraktığı eğitimini Malezya Uluslararası İslam Üniversitesinde tamamlayan Türk kızı Rukiye Demir, Filistinlilerden etkilenip masterini Gazze’de yaptı. Gazze’ye geldiği için çok mutlu olduğunu söyleyen Rukiye, Türk gençlerin eğitim için Gazze’ye gelmelerini anne ve babaların bu konuda çocuklarına destek vermelerini istedi.
Diyarbakırlı 8 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olan 28 yaşındaki Rukiye Demir, Filistinli arkadaşlarından birine Gazze’de master yapmak istediğini söyleyince kendisine bunun imkansız olduğu söylendi. Ancak, Rukiye, onlara alemlerin Rabbi olan Allah için hiçbir şeyin imkansız olmadığını, buna iman ettiğini vurgulayarak 2016 yılı 7 Eylül ayında Gazze’ye gitti. Kahire Türk Büyükelçiliğinin bu konuda kendisine çok yardımı olduğunu söyleyen Demir, Refah Kapısı’nda bir sürü zorlukla karşılaştığını belirtti. Rukiye, Gazze yolculuğunun birinci günü yolda, ikinci gün mescitte, üçüncü gün Refah Kapısı’nın önünde yerde uyuduğunu söyledi. Rukiye, Gazze halkına destek verdiğini düşünerek bunları bir zorluk olarak düşünmediğini bunun zalime bir tokat atmak olarak gördüğünü dile getirdi.
Rukiye, Mısır ile Filistin arasındaki Refah Kapısı’nda 5 gün bekledikten sonra Gazze’ye girmeyi başardı. Gazze’ye girer girmez toprağı öpen Demir, Ali isminde tanıdığı bir ailenin evinde kaldı. Malezya’da eğitimini İngilizce olarak alan ve Arapçası çok iyi olmayan Rukiye Demir, öğretim görevlilerinden kendisine soruların İngilizce olarak sorulmasını istediğini bir hoca haricinde diğer bütün öğretim görevlilerinin kendisine soruları İngilizce olarak sorduklarını daha sonra Arapçasını da geliştirdiğini ifade etti. Yüksek bir dereceyle masterini tamamlayan Rukiye, ailesinin kendisine bu konuda çok destek verdiğini vurguladı.
Gazze’de elektrik, su, kanalizasyon gibi bir sürü sorun olduğunu ancak kendisini burada hayatta ilk defa bu kadar çok huzurlu hissettiğini belirten Rukiye, zorluklarla nasıl baş edebileceği yerine kendisini nasıl geliştirebileceğini ve insanlara nasıl yardımcı olabileceğini düşündüğünü kaydetti.
Rukiye, "Bomba sesleri ilk başta bende travma etkisi yaptı. Aman Allah’ım demiştim çok feci bir ses. Damarlarımda kanımın donduğunu hissetmiştim. Daha sonra çocukların o füzelerin altında sokaklarda oynadıklarını görünce bütün korku hissimi unuttum. Şu anda ben geceleri arada bir patlama olunca uyanıyorum. Bombe seslerinin ikincisini, üçüncüsü bekliyorum. Bu durumda ne yapabileceğime odaklanıyorum. Sonrasında bende korku hissi bile uyandırmıyor" diye konuştu.
Rukiye tezinin Gazze’deki polis kadınların karşılaştıkları zorluklarla ilgili olduğunu, aldıkları eğitimin yeterli olup olmadığını, zorlukları aşmak için neler yaptıklarını araştırdığını belirtti.
