Deprem uzmanları depremlerle sarsılan Akhisar’da konuştu

MANİSA (İHA) – 9 Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir Akhisar ve çevresinde çok fazla deprem fırtınası olmasının çok daha büyük ve yıkıcı bir depremin önüne geçtiğini ifade etti.

Genel 19.02.2020 18:58:10 0
Deprem uzmanları depremlerle sarsılan Akhisar’da konuştu
Tarih: 01.01.0001 00:00

MANİSA (İHA) – 9 Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir Akhisar ve çevresinde çok fazla deprem fırtınası olmasının çok daha büyük ve yıkıcı bir depremin önüne geçtiğini ifade etti.

Akhisar Belediyesi, Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) ve Mimarlar Odası Akhisar Temsilciliği’nin organize ettiği Akhisar ve Çevresinin Jeolojisi ve Depremselliği, Kriz ve Afet Yönetimi, Yapı Güvenliği ve Yapı Stoklarının ele alındığı “Akhisar’ın Depremselliği” isimli panel Akhisar Belediyesi Parkiçi Sinema Salonu’nda düzenlendi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Dr. Ülkümen Rodoplu ve Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nden Doç. Dr. Özgür Özçelik’in yer aldığı panelin moderatörlüğünü ise İzmir Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Alim Murathan yaptı.

"Çok fazla deprem olması büyük depremlerin önüne geçebilir"

Son günlerde Akhisar’da yaşanan depremleri özetleyen 9 Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “22 Ocak’ta başladı biliyorsunuz depremler ve bu depremlerin olduğu yer biraz önemli bir yer. 3 tane fayın kesim noktasına karşılık geliyor. Onun için bu bölgedeki faylar kendi içlerinde çok sayıda fay parçasına sahip ve bunların kırılması belli bir süre içerisinde devam ettiği için bu deprem fırtınası oluşuyor. Fay parçası kırılıyor, 5.2 işte 5.4 ve 4.8 gibi. Ondan sonra kırılması devam ettiği zaman belli bir zaman sonra kırılma bittikten sonra yan taraftaki faya sıçrıyor. Dolayısıyla yeni bir deprem fırtınası yaşanıyor. Bütün olarak değerlendirdiğimizde deprem serisi gibi deprem dizisi gibi sürüyor. Şuanda mesela 5.2 en son deprem oldu, arkasından çok sayıda artçı yaşandı. Şimdi bu bir sonraki depremin olması için bir zemin hazırlıyor aslında ve orada da tekrar bir deprem fırtınası yaşanabilir. Tabii ki bu şekilde belki 4.9 şiddetinde depremleri de göz önüne aldığımızda 5’in üzerinde 10’dan fazla son sayıda da deprem fırtınası oldu. Bunların olması bizim için artı da olabilir bizim için yani çok fazla deprem fırtınası olduğunda çok büyük bir depremin önüne geçebilir. Ama küçük ölçekli depremlerle 5.4 ve 5.2 bunlar insanın can ve mal kaybı oluşturan depremler değil. Yani bizim bu bölgede 6 büyüklüğüne varmadığı sürece can ve mal kayıpları yaşanmaz. Ama tabii ki şöyle bir durum var bizim işte gerek Gelenbe fayı olsun, gerek Soma-Kırkağaç fayı olsun, gerek Akhisar fayı olsun bunların normal şartlarda geçmişteki bilgimizden biliyoruz 6’nın üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip faylar. Ama şuanda nedense hiçbir fayın tam olarak üzerinde deprem olmuyor. Onların kesim noktalarında ve onların fay parçaları üzerinde gerçekleşiyor. Bu dediğim gibi bölgedeki stresin o gerilimin boşalması anlamında bizim için pozitif bir sonuç doğurabilir” dedi.

“Akhisar yerleşime ile ilgili yüksek düzeyde risk taşıyan bir deprem değil”

Panelin önemine değinen Sözbilir, “Geçen hafta yine Akhisar Belediye Başkanımız Besim Dutlulu’nun davetlisi olarak Akhisar’a gelmiştik ve bölgeyi dolaştık. Daha öncesinde ise Elazığ’daydım ondan dolayı daha erken gelemedim. Aslında Akhisar’ı doğrudan ilgilendiren bir deprem değil aslında. Akhisar yerleşime ile ilgili yüksek düzeyde risk taşıyan bir deprem değil. Ama dediğim gibi işte ana faylara sıçrayıp oradaki faylar üzerinde deprem başlarsa şuan için biraz daha farklı düşünmek gerekiyor. Bugün buraya halkı bilgilendiremeye geldik. Neler oluyor, bundan sonra neler yapılması gerekiyor, şimdi deprem olacak mı, olmayacak mı sorusuna üzerine yoğunlaşmak çok doğru değil. Neler yapılması gerekiyor, onlarla ilgili ben bilgi vermeye geldim. Dolayısıyla bizim burada insan olarak burada yaşayan topluluklar olarak yapmamız şeyler var; hem halk olarak hem resmi kurum ve kuruluşlar olarak özellikle depreme hazırlık anlamında biz bu bölgede depreme hazırlık anlamında işte zeminimizi doğru bir şekilde tanımlayabilir muyuz. Bir kere bizim yapı stokumuz nedir, bizim yapı stokumuz olduğu yer sıvılaşma yerler var mı. Bu sıvılaşma riski taşıyan yerlerde yoğun nüfusun barındığı okul, hastane gibi yerler sakıncalı yerlerde mi duruyor bunları ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bir de bu fayları çalışmamız lazım, yani sizin sağınızda solunuzda faylar var ama fayları tanımıyorsunuz. Bu gün doğa içinde tanımadığınız bir yapı ile yaşama hakkına sahip değilsiniz. Yani şimdi siz birisiyle birlikte olurken evlenirken bile geçmişe bakıyorsunuz, kimdir, nereden gelmiştir. Ondan sonra birlikte yaşamaya çalışıyorsunuz. Fay da öyle, doğada da öyle; doğada biz önce fayı tanıyacağız, nereden geçiyor ne yapıyor ne ediyor diye ona göre o faya göre yerleşmemiz gerekiyor. O şekilde yerleştiğimiz zaman ne binamız yıkılır ne de zarar görürüz aslında” diye konuştu.

“Öncelikle Akhisar’da yapı stoğumuzu oluşturmamız lazım”

Panelin dolu dolu geçtiğine vurgu yapan Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu, “Öncelikle sizlere ve katılımcılara çok teşekkür ediyorum. Bizler için çok verimli bir panel oldu. Tüm kurumların ortak olacağı bir master planı geliştirilmeli şeklindeki tespitinize katılıyorum ve bu konuda artık harekete geçmemiz lazım diye düşünüyorum. Ne yazık ki, bugüne kadar çok geç kalınmış ve önemsenmemiş bir konu olarak önümüzde duruyor. ‘Deprem olsun sonrasına bakalım’ şeklindeki söylemleri aşmamız lazım. Bizler, öncelikle Akhisar’da yapı stoğumuzu oluşturmamız lazım. Bu konu hakkında çalışıp halkımıza en azından bir ön bilgi olarak da sunum ya da çalışma yapmamız lazım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin binalarla ilgili yapısal bir projesi hayata geçti. Bu çalışma kapsamında binalar incelenecek, hasarlı binalar tespit edilecek ve maliyeti de oldukça düşük. Başarılı olduğu takdirde bu projeyi Akhisarımızda da hayata geçirmek istiyoruz. Bu konu hakkında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iletişim halindeyiz. Öncelikle çok eski evlerin kontrol edilmesi gerekiyor. Biz, belediye olarak işe başladık. Şu anda mimarlar odası ve inşaat mühendisleri odası ile birlikte çalışıyoruz. Onlarla birlikte Akhisar’ın yapı stoğunu çıkaracağız. Burada mutlaka devletimizin de bize destek olması lazım, elimizi güçlendirmesi lazım. Akhisar’da kentsel dönüşüm planı yapılırken o şehrin merkez trafiğini rahatlatması ele alınmış, döküntü alanının toparlanması hedeflenmiş. Ama deprem ile ilgili çalışmalara pek yer verilmemiş. Bizim, kentsel dönüşüm bölgelerimizde öncelikle deprem konusunu ele almamız gerekiyor. Zaman kaybetmeden başka bir plan yapmamız gerekiyor. Bu planı da yaparken ilk olarak yapı stoğumuzu bilmemiz gerekiyor. Şu ana kadar çok fazla bilgi kirliliği ile karşı karşıya kaldık ancak bugün yapılan bu bilimsel panel sayesinde halkımızın gerçek bilgiye ulaştığına inanıyorum. Değerli bilgileriniz için hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi.

Deprem öncesi ve sonrası neler yapılması gerektiğine değinen Dr. Ülkümen Rodoplu alınacak tedbirler hakkında bilgiler verirken, Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisi Doç. Dr. Özgür Özçelik ise yaptığı konuşmada ülkemizde yapı stoğundan bahsederek deprem kayıp modellerinin temel hedefleri hakkında bilgiler verdi.


Anahtar Kelimeler:

YAZARLAR