AK Partili Savaş, “Uluslararası rekabette daha güçlü ve daha hızlı büyüyen bir bankacılık sistemi istiyoruz”

Ak Parti Aydın Milletvekili Ve Tbmm Kit Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, Tbmm Genel Kurulu'nda Kabul Edilen Bankacılık Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Yapılan Değişiklik İle İlgili Açıklamalarda Bulundu

Aydın 21.02.2020 16:43:59 0
AK Partili Savaş, “Uluslararası rekabette daha güçlü ve daha hızlı büyüyen bir bankacılık sistemi istiyoruz”
Tarih: 01.01.0001 00:00

AK Parti Aydın Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Bankacılık Kanunu ve bazı kanunlarda yapılan değişiklik ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Uluslararası rekabette daha güçlü, daha hızlı ve daha sağlıklı büyüyen bir bankacılık sistemi hedeflediklerini dile getiren AK Parti Aydın Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, "5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nda, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda değişiklik yaptık. Toplam 41 maddeden oluşan bir düzenleme bu. İleride karşılaşılması muhtemel risklere karşı uluslararası uygulamalar da dikkate alınarak yeni düzenlemeler gerçekleştirildi. Bu düzenlemelerle sermaye piyasalarındaki ürünlerin çeşitliliğini de artırarak derinlik kazandırıyor, yatırımcının hak ve menfaatlerini de koruyoruz" dedi.

“Uluslar arası düzenlemelerle uyumlu hale getirdik”

5411 sayılı Bankacılık Kanununda, Bankaların grup bazında kredi risklerinin takibinde önem taşıyan risk grubu tanımının genişletildiğinin altını çizen Milletvekili Savaş, risk gruplarının Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından yayımlanan standartlarla uyumlu hale getirilmesi için denetim otoritesine yetki verildiğini söyledi.

Türk bankacılık sistemi içinde risklerin büyük bir bölümünün mevduat bankaları tarafından üstlenildiğine dikkat çeken Milletvekili Savaş, "Bu riskin kalkınma ve yatırım bankacılığı ile katılım bankacılığı tarafından da paylaşılmasını istiyoruz. Dünyadaki örneklerine bakıldığında bu bankacılık türlerinin son yıllarda büyük gelişme kaydettiği görülüyor. Ama ülkemiz bu konuda istenilen payı alamıyor. Buna yönelik düzenlemeler hayata geçirdik" diye konuştu.

“2 trilyon doları aşan varlık büyüklüğünden daha fazla pay almak istiyoruz”

2017 yılsonu verilerine göre, dünya genelinde faizsiz finans varlıklarının toplam değerinin 2 trilyon doları aşmış olduğuna vurgu yapan Savaş, bu rakamın önümüzdeki on yıl içerisinde 3 trilyon doları geçmesini beklediklerini, şu an itibariyle Türkiye’nin Dünya Katılım Bankacılığından aldığı payın 2018 yılı verileriyle sadece yüzde 3 civarında olduğunu belirtti.

Faizsiz Bankacılık sisteminin, Güneydoğu Asya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar çok geniş bir coğrafyada uygulandığının altını çizen Savaş, "Bu yüzde 3’lük pay çok düşük bir oran. Katılım bankacılığının ekonomik büyümeye daha fazla katkı sunacak şekilde yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesi önemliydi. Genel Kurulda kabul edilen düzenlemeyle, katılım bankacılığının ürün ve hizmetlerinin uluslararası örneklerle uyumlu bir şekilde gelişme göstermesi hedefleniyor. Katılım bankalarının çalışma prensiplerine uygun ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılmasına yönelik 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nda değişiklik yaptık. Diğer taraftan, mevduat veya katılım fonu kabul etme yetkileri bulunmayan, kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren ve özel kanunlarla kendilerine verilen görevleri yerine getiren kalkınma ve yatırım bankalarının da sunacağı ürün ve hizmet yelpazesini çeşitlendirilerek Katılım Bankacılığına benzer şekilde ekonomik büyüme amaçlıyoruz. Bütün bu düzenlemelerle kalkınma ve yatırım bankacılığı ile katılım bankacılığı daha aktif hale getiriliyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.

“Mevduat bankalarımız gelişmeye devam ediyor”

Türk bankacılık sistemi içinde risklerin büyük bir bölümünün mevduat bankaları tarafından üstlenildiğini söyleyen AK Parti Aydın Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, 2005 yılında yürürlüğe giren ve bankacılık sistemin gelişmesine önemli katkı sağlayan 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu ile çok güzel neticelerin elde edildiğini ifade etti. Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından bankacılık sisteminin başarılarına yönelik açıklamalarda bulunan Savaş, "2005 ile 2019 arasındaki karşılaştırma bizler açısından önemli bir gösterge. 2005 yılı itibarıyla sektörün toplam aktifleri 397 milyar TL iken bu rakam 2019 yılsonu itibarıyla 4.5 trilyon TL‘ye çıktı. Toplam kredileri 153 milyar TL den 2.7 trilyon TL ye, özkaynakları 54 milyar TL’den 492 milyar TL’ye, karlılığı ise 5.7 Milyar TL’den 49.7 milyar TL’ye yükseldi. Amacımız bu rakamları çok daha yukarılara çekmek" dedi.

“Bankacılık sistemimizin temelleri çok sağlam”

2019 yılsonu itibarıyla Bankacılık Sektörünün sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 18,43 kredilerin takibe dönüşüm oranının yüzde 5,33 olarak gerçekleştiğini kaydeden Savaş, "Bu rakamlar da göstermektedir ki ekonomimize yapılan saldırılara rağmen Bankacılık sistemimiz sağlam temeller üzerindedir. Türk bankacılık sektörünün bilanço büyüklüğünün Gayri Safi Milli Hasılaya oranı, 2005 yılı sonunda yaklaşık yüzde 84 iken, 2019 yılı sonunda bu oran yaklaşık yüzde 105’e yükselmiştir. Bankacılık sektörünün bilanço büyüklüğünün Gayri Safi Milli Hasılaya oranının artması, sektörün daha hızlı büyüdüğünü açıkça göstermektedir” dedi. Mevcut kanunların, hazırlandığı dönemler açısından sistemin önünü açan iyi düzenlemeler olduğunu ifade eden Savaş, “Finansal sistemde yaşanan hızlı gelişim, ürün ve hizmet çeşitliliğinin artması, sisteme erişim kanallarının çeşitlenmesi nedeniyle yeni düzenlemelere gerek vardı. Çünkü ihtiyaçları tam olarak karşılayamayan düzenlemelerin revize edilerek finansal sistemin daha etkin ve dinamik bir yapıya kavuşturulması gerekiyordu. Biz de bu değişiklikle bunları hedefliyoruz" diyerek kanundaki değişikliğin gerekçesini belirtti.

“Finansal derinlik artacak”

Türkiye’de daha güçlü bir ekonomik altyapı inşa etmek için sermaye piyasalarındaki ürünlerin çeşitlendirilmesi ve finansal derinliğin artırılması gerektiğine dikkat çeken Savaş, "Sermaye piyasası mevzuatımız da bu kapsamda yeni ekonomi programımızda vurgu yapılan finansal mimariye uygun şekilde revize edildi. Piyasanın güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı ve rekabetçi bir ortamda gelişmesi temin edilecek. Ayrıca, sağlıklı ekonomik büyüme için finansman yükünün, para piyasalarıyla sermaye piyasaları arasında dengeli bir şekilde dağılmasını istiyoruz. Ülkemizde, finansal sektörün aktif büyüklüğü Gayrisafi Milli Hasıla’nın yaklaşık yüzde 120’si düzeyindedir. Sermaye piyasasının payı ise yaklaşık yüzde 10 oranındadır. Türkiye’de sermaye piyasasının toplam finansal büyüklükten aldığı pay istenilen düzeyde değildir. Bütün bunlara neşter vuracak bir düzenleme gerçekleşti" şeklinde değerlendirmede bulundu.

AK Parti’nin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen yeni düzenlemesiyle birlikte, sermaye piyasası ürün ve hizmetlerinin altyapısı hazırlanırken, buna bağlı olarak teminat yönetim sözleşmesi, kitle fonlama ve proje finansmanı gibi uygulamalar da hayata geçirilmiş olacak.

“Küçük yatırımcıya büyük projelere katılma imkanı”

Kanunda yapılan düzenlemeyle Sermaye Piyasası Kuruluna; kitle fonlama platformlarına ilişkin düzenleme yapması için yetki verildiğine dikkat çeken Milletvekili Mustafa Savaş, "Dünya uygulamaları örnek alınmak suretiyle ülkemizde de benzeri şekilde yatırım kuruluşlarının proje finansmanı konusunda faaliyette bulunması ve proje finansman fonları kurabilmelerine imkan sağlıyoruz. Bu kapsamda, uzun vadeli ve yoğun sermaye isteyen yatırımların finansmanının sağlanması amacıyla proje finansman fonu ve projeye dayalı menkul kıymetlere ilişkin düzenleme getirildi. Küçük yatırımcıya, fonlar üzerinden büyük projelerin gelirlerine dolaylı olarak katılma hakkı sunduk" dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen kanun değişikliğiyle birlikte, Sermaye Piyasası mevzuatını sadeleştirerek, şirketlerin mevzuat maliyetlerinin azaltılmasına ve finansal yeniden yapılandırma süreçlerinin kolaylaştırılmasına imkan sağladıklarını dikkat çeken Savaş, değişen kanunla, Bankacılık sektöründe ve sermaye piyasalarında işlenen ihlallerin tespit edilmesi, tedbirlerin uygulanması; idari, hukuki, cezai yaptırımların etkinliğinin sağlanması ve caydırıcılığının artırılmasını amaçladıklarını kaydetti.


Anahtar Kelimeler:

YAZARLAR