Pilonidal sinüs yani kıl dönmesi, bilindiğinin aksine kılların bulunduğu yerden arkaya doğru uzaması değildir. Pilonidal sinüs hastalığı vücudun üzerinde çeşitli bölgelerden dökülen ya da aynı bölgede dökülen bir kılın zaman içerisinde kendisine uygulanan baskıyla birlikte derinin altına gömülmesidir.
Hastalığın erkeklerde daha fazla görülme sebebi de erkeklerin vücudunun daha tüylü bir yapıya sahip oluşudur. Hastalık erkeklerde daha çok görülmekle birlikte uzun saatler oturmayı gerektiren mesleklere sahip kişilerde daha yaygın bir şekilde meydana gelmektedir. Bunun temel sebebi de uzun süreler oturmanın kıllar üzerinde baskıyı artırması ve böylece kılların deri altına daha rahat gömülme imkânı bulmasıdır. Özetle hareketsiz yaşam kıl dönmesi hastalığının tetikleyicisidir.
Kıl dönmesi sorununun belirtileri nelerdir, hangi tedavi yöntemleri vardır?
Yaşadığınız kıl dönmesi sorunu kendisini apse ile ortaya çıkarır. Deri altına yerleşen kıllar bu bölgede bir apse oluşmasına sebep olacaktır. Arkasından da kendisini gösterecek küçük delikler meydana gelir. Bu süreç ise daha çok, çok fazla tüyün bulunduğu ve oturma kaynaklı baskının yüksek olduğu kuyruk sokumu etrafında gerçekleşir. Kuyruk sokumu dışında da kıl dönmesi meydana gelebilecek olmasına karşın bu bölgede çok daha yüksek oranlarda kıl dönmesi meydana gelir.
Diğer belirtiler ağrı ve akıntılardır. Açılan deliklerden kokulu akıntılar gelir ve kıl dönmesi tedavisi olana kadar bu süreç devam eder. Tedaviler cerrahi yöntem, lazerle tedavi ve mikrosinüsektomi yöntemleridir.
Kıl dönmesi tedavisi için en hızlı çözüm mikrosinüsektomi yöntemi
Yaşadığınız kıl dönmesi sorununu çözmeye en uygun yöntem mikrosinüsektomi yöntemidir. Bu yöntem hastalığı 10 dakika içerisinde atlatmanızı sağlayacaktır. Ayrıca diğer yöntemlere birçok üstünlüğü bulunmaktadır.
Çok küçük bir kesi açılarak kıl dönmesi sorunu olan bölgenin temizlenmesi sonucu tedavinin gerçekleştiği mikrosinüsektomi yönteminde aynı gün işinize dönebilirsiniz. Herhangi bir pansuman süreci yoktur çünkü tedavi sonrasında anında iyileşme göstereceksiniz. Hastalığın tekrarlama ihtimali ise cerrahi müdahaleye oranla daha düşüktür ve bu da kalıcı bir çözüm yöntemi olduğunu göstermektedir. Ayrıca mikrosinüsektomi daha ekonomiktir.