Soçi Zirvesi Ortak Açıklaması yayınlandı

Soçi’de gerçekleştirilen Üçlü Zirve’nin ardından Ortak Açıklama yayınlandı.

Politika 14.02.2019 19:04:20 0
Soçi Zirvesi Ortak Açıklaması yayınlandı
Tarih: 01.01.0001 00:00

Soçi’de gerçekleştirilen Üçlü Zirve’nin ardından Ortak Açıklama yayınlandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Soçi’de gerçekleştirdiği Üçlü Zirve’nin Ortak Açıklaması yayınlandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Hasan Ruhani, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 14 Şubat 2019 tarihinde Soçi’de Üçlü Zirve’de bir araya gelmişlerdir.

Devlet Başkanları;

1. Suriye’de sahadaki güncel durumu ele almışlar, 7 Eylül 2018 tarihinde Tahran’da yapılan son toplantılarının ardından meydana gelen gelişmeleri değerlendirmişler ve aralarındaki mutabakat uyarınca üçlü eşgüdümü güçlendirme hususundaki kararlılıklarını vurgulamışlardır.

2. Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı’nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli ve devam eden taahhütlerini vurgulamışlardır.

3. Bu ilkelere evrensel düzeyde saygı gösterilmesi ve kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğinin altını çizmişlerdir.

4. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin milli güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.

5. Bu çerçevede, ABD’nin güçlerini Suriye’den geri çekme kararının hayata geçirilmesi halinde, bunun ülkenin istikrar ile güvenliğini yukarıda belirtilen ilkelere uygun olarak güçlendirmeye hizmet edecek bir adım olacağını not etmişlerdir.

6. İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki durumu ayrıntılı şekilde incelemişler, ’Heyet Tahrir Şam’ terör örgütünün bölge üzerindeki kontrolünü artırma girişimlerini reddederek bundan duydukları ciddi kaygıyı ifade etmişler; bu girişimlerle etkin şekilde mücadele etmenin yanı sıra İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki ihlallerin, 17 Eylül 2018 tarihli İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Muhtıra dahil, bölgeye ilişkin anlaşmaların tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesiyle azaltılmasını teminen somut adımlar atmak hususunda mutabık kalmışlardır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir.

7. Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumu ele almışlar ve ülkenin egemenliği ile toprak bütünlüğüne saygı gösterirken, bu bölgenin güvenlik, asayiş ve istikrarının temini için, mevcut anlaşmalar uyarınca da dahil olmak üzere, faaliyetlerinde eşgüdüm yapmak hususunda mutabık kalmışlardır.

8. Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını yinelemişlerdir.

9. Anayasa Komitesi’nin oluşumunda mutabakat sağlanması ve üç garantörün çalışmaları temelinde Komite’nin usul kurallarına ilişkin olarak geliştirilecek tavsiyeler de dahil olmak üzere, Anayasa Komitesi’nin en kısa sürede kurulmasını hızlandırmaya yönelik kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Bu çerçevede, Suriyeli taraflar ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen’le etkileşimi ve eşgüdümü sürdürmenin önemini vurgulamışlardır.

10. İlgili Çalışma Grubunun çabaları çerçevesinde, zorla alıkonulanların ikinci defa başarıyla karşılıklı olarak serbest bırakılmasından duydukları memnuniyeti ifade etmişlerdir. 24 Kasım 2018 ve 12 Şubat 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen serbest bırakmalar, Suriyeli taraflar arasında güven inşa edilmesine ve siyasi sürecin ilerletilmesini teminen gerekli koşulların oluşturulmasına Astana formatının yaptığı önemli katkıları teşkil etmektedir.

11. Bütün Suriyelilerin normal ve huzurlu bir hayata yeniden kavuşmalarına ve acılarının hafifletilmesine yönelik tüm çabaları sürdürme ihtiyacını vurgulamışlardır. Bu bağlamda, ilave insani yardım göndermek ile su ve enerji kaynağı şebekeleri, okullar ve hastaneler dahil insani altyapıyı eski haline getirmek suretiyle Suriye’ye yapılan yardımı artırmaları için başta Birleşmiş Milletler ve insani yardım ajansları olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır.

12. Mültecilerin ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye’de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altını çizmişlerdir. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflarla etkileşimi olumlu olarak değerlendirmiş ve bu eşgüdümü sürdürmedeki hazırlıklarını teyit etmişlerdir.

13. Bir sonraki Suriye konulu Uluslararası Toplantı’nın Nisan 2019’da Astana’da düzenlenmesi için temsilcilerini görevlendirme hususunda mutabık kalmışlardır.

14. Suriye meselesine ilaveten, son dönemde dünyada yaşanan gelişmeler ile farklı alanlarda yürüttükleri işbirliğini ele almışlar ve aralarındaki ortak ekonomik ve ticari işbirliğini güçlendirme kararı almışlardır.

15. İran’da (Sistan-Belucistan Eyaleti) gerçekleştirilen terör eylemini kınamışlardır. Bu bağlamda, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, terör saldırısı kurbanlarının ailelerine başsağlığı dilemişler ve İran İslam Cumhuriyeti halkı ile hükümetine taziyelerini sunmuşlardır."


Anahtar Kelimeler:

YAZARLAR